ويكيبيديا

    "أنها أكثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha
        
    • en
        
    • fazlası olduğunu
        
    Bu amacına hizmet ediyor ama bence ileriye dönük yapılırsa daha etkili olur. TED ويخدمُ هذا هدف السنة. لكنني أجدُ أنها أكثر فعالية لو قمنا بذلك مقدمًا.
    Hindistan'ın kristali ya da Pers'in halısından çok daha nadide. Open Subtitles أنها أكثر شئ نادر من بلؤرة الهند او سجادة فارس
    Evet ama bu şanstan daha çok, kötü şartlardan dolayıydı. Open Subtitles نعم ولكنني لست متأكد بأنه حظ أنها أكثر كظروف سيئة
    Eğlenceliydi, pantolonunuz üstünüzdeyken, yapabileceğiniz en büyük eğlence. TED أنها ممتعة. أنها أكثر الأشياء إمتاعا يمكنك أن تحصل عليه وأنت مرتدياً سروالك
    İşte bu en son pişiricim, ve eğer bu nükleer reaktörden daha kompleks gözüküyorsa, bu zaten öyle olduğu için. TED هذه آخر آلاتى للطبخ وإذا بدا عليها أنها أكثر تعقيداً من المفاعل النوويّ؛ فهي فعلاً كذلك.
    Her zaman basit bi hırsızlıktan fazlası olduğunu düşünürdüm Open Subtitles وكنت دائما عندي شك أنها أكثر من مجرد سرقة بسيطة.
    Ailemi gördüğümde aklımın bana oyun oynadığını sanmıştım ama şimdi bundan fazlası olduğunu anladım. Open Subtitles ظننت عقلي يخادعني عندما رأيت رؤى لعائلتي، ولكني الآن أرى أنها أكثر من هذا
    Bulutun altında daha serin olduğunu herkes bilir. TED يعلمُ الجميع أنها أكثر برودة تحت الغيوم.
    Ve bunlardan bir tanesi de onu daha büyetebiliyor olmam Eğer onu vurgulamak istiyorsam ve daha önemli yapmak istersem. TED وبعض الحركات الممكنة أن أجلعها أكبر اذا ما أردت التأكيد على أنها أكثر أهمية
    Fakat ikinci grup daha bir ilginçti: TED لكن بعد ذلك المجموعه الثانية حيث أنها أكثر تشويقا :
    Gerçek çok daha karmaşık. Bir parça şuna benzeyen pek çok yazılım gerektiriyor. TED إذ أنها أكثر تعقييدا في الواقع وتتطلب الكثير من البرامج بهذا الشكل.
    Pahalı olanlardan daha güvenilir olduğu için, sık kullanılan bir radyo tüpü olan 6J6'yı kullandılar. TED لقد استخدموا الأنابيب المفرغة المتاحة للراديو لأنهم وجدوا أنها أكثر فعالية من الأنابيب الغالية
    Sanırım şu anda, tahsis edilmiş bir hattan bilgiyi geçirmenin en geçerli aracı budur. TED أعتقد أنها أكثر الوسائل ملائمة في الوقت الحالي لتمرير المعلومات عبر قناة مخصصة.
    Geçen yüzyılda, kendimizi şimdiye kadar bildiğimiz en değerli materyal sistem olan fosil yakıtlara göre organize ettik. TED حسنا، في القرن الماضي، لقد نظمنا حياتنا اعتماداً على الوقود الأحفوري، ويمكن القول أنها أكثر النظم التي عرفناها قيمة.
    Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi. TED قال أحد الأصدقاء " أنها أكثر طفل منتبه رأيته في حياتي "
    Bu andan itibaren, onlara karşı en ufak bir sevgi beslemem, pek mümkün görünmüyor. Open Subtitles سوف تجد أنها أكثر صعوبة من أي وقت مضى إلى احبهم.. من الآن على.
    Kitapçının camından ona aşk dolu bakışlar atarken dikkat dağınıklığından daha fazlası olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles كنت اظن أنها أكثر من مجرد إلهاء عندما كنت تدور حول مكتبتها لتلقي عليها نظرة محبة عبر نافذة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد