Şirin şey. Telefonun hoparlörünün açık olduğunun farkında değil. | Open Subtitles | هذا لطيف للغاية، أنها لا تعلم أنها على مُكبر الصوت |
Hayal gücümün ürünü olduğunun farkında değil. | Open Subtitles | يبدو أنها لا تعلم أيضاً بأنها خيال |
Hayal gücümün ürünü olduğunun farkında değil. | Open Subtitles | يبدو أنها لا تعلم أيضاً بأنها خيال |
Sanırım burayı şu kadın işletiyor ve kadına payına düşeni vermeden bu işi yapmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | إننى أعتقد أنها تدير المكان و من المستحيل أنها لا تعلم ما يحدث، و أن لديها حِصه من الصفقه |
Ve kadına payına düşeni vermeden bu işi yapmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | و من المستحيل أنها لا تعلم ماذا يحدث هنا بدون أن تحصل على بعضاً من المال |
Avukatı hikayenin kimle ilgili olduğunu bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | ماذا كانت أخر اهدافه؟ المحاميه قالت أنها لا تعلم |
Nerede olduğunu bilmediğini söylemişti, değil mi? | Open Subtitles | -قالت أنها لا تعلم أين هو صحيح ؟ |
- farkında değil sanma. | Open Subtitles | -لا تعتقدي أنها لا تعلم هذا |
- farkında değil sanma. | Open Subtitles | -لا تعتقدي أنها لا تعلم هذا |
General Noriega'nın nerede olduğunu bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لا تعلم مكان (الجنرال (نوريجا |