Kendisini artık kadın gibi hissetmediğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها لم تشعر بأنها إمرأة بعد الآن |
O da aynı şekilde hissetmediğini söyledi | Open Subtitles | وقالت أنها لم تشعر بنفس الطريقة |
Doktorlar hiçbir şey hissetmediğini söylediler. | Open Subtitles | .. الأطباء قالوا أنها لم تشعر بشيء |
Daha önce böyle acı hissetmediğini söyledi. | Open Subtitles | قالتها أنها لم تشعر بألم كهذا من قبل |
İyi hissetmediğini söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها لم تشعر بالإرتياح |
- Konuşmamız sırasında Franny kendini Bay Quinn'in yanında güvende hissetmediğini söyledi. | Open Subtitles | خلال محادثتنا، كشفت (فراني) أنها لم تشعر بالأمان مع السيد (كوين) |