| Ölmesinin an meselesi olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لأنه يعلم أنها ليست سوى مسألة وقت قبل انه قتل. |
| Kubbe'nin kireçlenmesi an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل القبة يبدأ كلس. |
| - Seelie izcileri bizi burada bulursa daha tehlikeli düşmanların gelmesi an meselesi olur. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن يحضر الاعداء الاكثر خطورة |
| Tekrar patlamansa an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل تحصل على تفجيره مرة أخرى. |
| Onu bulmamız an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل نجد له. |
| Steelson'un kasa kapısını kesip açması an meselesi. | Open Subtitles | أنها ليست سوى مسألة وقت قبل Steelson يمر أن باب قبو. |
| Üçüncü randevuya çıktılar yani ayrılmaları an meselesi bana kızgın olacak tam da iyi bir doktora ihtiyaç duyduğum zamanda | Open Subtitles | وهم في تاريخ ثلاثة، لذلك أنها ليست سوى مسألة وقت قبل أن تفريق، قالت انها سوف تكون غاضبة معي، - وفقط عندما كنت في حاجة لها في أعلى لعبة لها. |