Polisin gerçeği fark etmesinin an meselesi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أدركت أنها مجرد مسألة وقت ليكتشف مسؤول الأمن الحقيقة. |
Onu bulmanın an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنها مجرد مسألة وقت ويجده |
Seni öldüreceğimin, an meselesi olduğunun farkındasındır? | Open Subtitles | أنتَ تدرك أنها مجرد مسألة وقت سأقومُ بمطاردتكَ |
Bizi bulmalarının artık an meselesi olduğunun farkında değil misin? | Open Subtitles | ألم تعلم أنها مجرد مسألة وقت.. |
Ama ben de o Yaptığımız şeyleri çalışmak istiyorum... eve gidip ve ana-babamız hep biliyordu... nasıl ısrar ederek, telefonda hıçkıra hıçkıra... önce bu sadece bir zaman meselesi demektir Ithaca... etrafında onun o zaman-dev ağzı açık olacağını biliyorsun birgün. | Open Subtitles | ـ و لكنني أعلم أيضا أنها سوف تعود إلى الديار (وتفتح فمها العملاق كالعادة حول (إيثيكا وهو ما يعني أنها مجرد مسألة وقت |
Bu yüzden şimdi sadece bir zaman meselesi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لذلك أشعر أنها مجرد مسألة وقت |