Devlet lehine tanıklık edeceğini öğrenince, ...parmağının seni işaret etmesinin an meselesi olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وعندما إكتشفت أنه سيدخل ببرنامج حماية الشهود عرفت أنها مسألة وقت قبل أن تُشير أصابعه إليك |
Merkezden birinin bunu farketmesinin an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنها مسألة وقت... قبل أن أصطدم بشخص ما من المركز |
Sana bu adamın tekrar iş başı yapmasının an meselesi olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكَ أنها مسألة وقت ..قبل أن يعود |
Öfkesini bana karşı çevirmesinin an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنها مسألة وقت قبل أن ينقلب ضدي |
Clay Aiken' i Spamalot' ta seçtiklerinde buraya gelmenin sadece bir an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ما أن يختاروا (كلاي آيكين) في (سبامالاوت)، كنت أعرف أنها مسألة وقت قبل قدومك إلى هنا |