Komşular, 10:30 sularında büyük bir patlama sesi duyduklarını söylediler ve polis geldi | Open Subtitles | الجيران يقولون أنهم سمعوا إنفجاراً في العاشرة والنصف هذا الصباح .. الشرطة وصلت |
Komşular inleyen ve ağlayan bir kadının sesini duyduklarını söylüyor. | Open Subtitles | الجيران قالوا أنهم سمعوا إمرأة تئن وتقوم بالعويل بصوت مُنخفض |
Konuştuğumuz bazı Ordu mensupları büyük bir patlama duyduklarını söylediler. | Open Subtitles | العديد من ضباط الجيش الذين تحدثت معهم أخبروني أنهم سمعوا إنفجارات ضخمة |
Kancayı attıktan sonra; firmalar, yazışmalarda Joey Frazier'in demosunu duyduklarını, anlaşmak istediklerini yazsak nasıl olur. | Open Subtitles | ,حسناً. عندما نتقرب منه ..ماذا عن جعل هذه الخطابات تقول أنهم سمعوا شريط جوي فرايزر التجريبي, وأنهم مستعدون للتسجيل له ؟ |
Ha siktir. Silah senini duymuş olmalılar. Onu arabaya koy. | Open Subtitles | من المؤكد أنهم سمعوا إطلاق النار أدخليه إلى السيارة |
Evet,kaçık bir ortamda bir grup Beatles manyağı Strawberry Fields Forever şarkısında sesi sonuna kadar açarlar ve şarkıda "Ben Paul'u yaktım" diye birşey duyduklarını sanırlar | Open Subtitles | وقد ظنوا أنهم سمعوا شخصاً يقول لقد دفنت بول وبعدها انتشرت شائعة موته في حادث سيارة |
Komşularından birkaçı, iki gece önce... çığlıklar duyduklarını iddia ettiler. | Open Subtitles | زعم بعض الجيران أنهم سمعوا صراخاً قبل ليلتين |
Çatlak dil kemiği ve yaralar dışında vücudun değişik yerlerinde boğuşma izleri var bir kaç şahit de evin içinden boğuşma sesleri duyduklarını söylediler. | Open Subtitles | بالإضافة لكسر عظم العنق و الكدمات هناك أثار خنق حول عنقه بعض الشهود يظنون أنهم سمعوا صوت خنق |
Dairenizden gelen çığlıklar duyduklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنهم سمعوا بعض الصراخ آتيا من منزلك |
Evet, sanırım, ama komşular sesler duyduklarını söylemişler. | Open Subtitles | أجل، أظن ذلك، لكن الجيران قالوا أنهم سمعوا أصواتاً |
Bazı insanlar burada su sesleri duyduklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | الناس يقولون أنهم سمعوا صوت تدفق المياه قادماً من تلك الغرفة |
Çocuklar lastik sesi duyduklarını söyledi. Muhtemelen ses oradaki izlerden geldi. | Open Subtitles | و الأطفال قالوا أنهم سمعوا صوت الإطارات نتيجة المكابح، ربما يكون سببها علامات الإنزلاق التى هنا. |
İz sürücüler bir çığlık duyduklarını söylüyorlar ama bir şey görmemişler. | Open Subtitles | المارة قالوا أنهم سمعوا صراخ لكنهم لم يروا شيء. |
Rehineler bazı insanların takasla ilgili kayıtlarını duyduklarını söyler. | Open Subtitles | الرهائن يصرخون أنهم سمعوا أن ناسً قاموا بتبادل شيء ؟ |
Bilmiyorum. Öğrendiğime göre Kara Şahin mürettebatı bir M-16 sesi duyduklarını söylediler... | Open Subtitles | طاقم (بلاك هوك) قالوا أنهم سمعوا إطلاق النار من قبل (إم 16) |
- Bir çığlık duyduklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد قالوا أنهم سمعوا صراخ - الساعة الـ 30 : |
Öğrendiğime göre Kara Şahin mürettebatı bir M-16 sesi duyduklarını söylediler... | Open Subtitles | طاقم (بلاك هوك) قالوا أنهم سمعوا إطلاق النار من قبل (إم 16) |
- Büyük yeniden açılışımızı duymuş olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أنهم سمعوا عن إعادة إفتتاحنا الكبير. |
Benim geldiğimi duymuş ve saklanmış olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم سمعوا أنني قادمة و اختبأوا. |
Anubis'e olanları duymuş olmalılar. | Open Subtitles | بالتأكيد أنهم سمعوا بما حدث لأنوبيس |