Biliyormusun, Sara, tüm arkadaşların üniversite için dışarı gittiğinde ve sen burada kalmaya karar verdiğinde bunun senin için en iyisi olduğunu düşündüm | Open Subtitles | سارة بينما كل أصدقائك فى الجامعة أنتِ قررت المجىء إلى هنا اعتقدت أنه الأفضل للجميع |
O senin baban ve tabii ki onun en iyisi olduğunu düşüneceksin. | Open Subtitles | إنه أباك وبالطبع أنتِ تعتقدين أنه الأفضل |
Altın Eldivenler onun en iyisi olduğunu söylüyor ve biz de Gençler Şampiyonası'na gidiyoruz. | Open Subtitles | جولدن جيلفز تقول أنه الأفضل وسينتقل الان الى اولمبياد الشباب |
Onu burada tutmak için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت ما ظننت أنه الأفضل كي أبقيها هنا |
en iyi olduğunu söyledim ve paramı aldım. | Open Subtitles | لقد إخترت ما إعتقدت أنه الأفضل والقطار اليابانى كان أفضل لذا إخترته |
En iyi olacağını hissettiğin şeyi yaptığına eminim. | Open Subtitles | أعرفُ بأنَكَ تفعلُ ماتشعرُ أنه الأفضل لفعله. |
en iyisi bu. O ve benim için. | Open Subtitles | أنه الأفضل لي وله |
Çünkü en iyisinin kendi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | لأنه يعلم أنه الأفضل |
Enine boyuna düşünüldüğünde ne yapacaklarsa yapmaları için konseye haber vermenin en iyisi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ، نعم ، نعتقد أنه الأفضل ، و كل الأمور قد أخذة في عين الاعتبار ، للسماح للمجلس ، كما تعلم . لفعل ما ينوا القيام به |
Senin için en iyisi olduğunu düşündüğü şeyi yapıyordu. | Open Subtitles | أجل، في الواقع، كانت فقط تقوم بما اعتقدت أنه الأفضل لك |
Light Yagami, bunun senin için en iyisi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ياقامي لايت - لقد خسرت أسم "إل", لكن أنا فعلت ذلك لأني علمت أنه الأفضل لميسا. |
Ona ne şüphe! Burada kalmak bir şey, buradan kurtulmak başka bir şey. en iyisi olduğunu düşündüğün şeyi yap. | Open Subtitles | بالتأكيد افعلي ما تظنين أنه الأفضل |
Onun için neyin en iyisi olduğunu düşündüysem onu yaptım. | Open Subtitles | و قمت بما أعتقد أنه الأفضل لها, كذلك |
İnsanlarımız için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما أظن أنه الأفضل لنوعنا |
Ya da tedavi olabilmen adına senin durumundaki biri için en iyi olduğunu düşündüğüm ilacı yazarım. | Open Subtitles | أو أني أصف لك ما أعتقد أنه الأفضل بالنسبة لحالتك حتى تتخلصي من الإدمان |
Bak, yaptığım şeyleri senin için en iyi olduğunu düşündüğümden yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك، لأنى اعتقدت أنه الأفضل لكِ. |
Üç günün sonunda... bir dövüşçü en iyi olduğunu kanıtlayacaktır. | Open Subtitles | بعد 3 أيام سيثبت مقاتل واحد أنه الأفضل |
Bu operasyon için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما اعتقدت أنه الأفضل لهذه العملية "ولـ"أودري رينز |
O yüzden buranın sokaklardan daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لذا شعرت أنه الأفضل النوم هنا بدلاً من الشارع |
Annen senin için en iyi olacağını düşündüğü şeyleri yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أمك تحاول أن تقوم بما تظن أنه الأفضل لك |
Benim için en iyisi bu mu? | Open Subtitles | أنه الأفضل لي ؟ |
Çünkü en iyisinin kendi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | لأنه يعرف أنه الأفضل. |