ويكيبيديا

    "أنه جيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi olduğunu
        
    • çok iyi
        
    • - Güzel
        
    • iyidir
        
    • güzeldir
        
    • Çok güzel
        
    • kadar iyi
        
    Mavi iyi olduğunu göstermez, sadece kötü olmadığını gösterir. Open Subtitles إزرقاق اللون لا يعني أنه جيد يعني فقط أنه ليس سيئاً
    Çünkü bazı durumlarda iyi olduğunu söyleseler de sonrasında dokunuşlarından bile nefret ettiklerini öğreniyorsun. Open Subtitles لأنه أحيانا يخبروك أنه جيد ، ثم تكتشف لاحقاً أنهم كرهوا كل لمسة منك
    Çünkü bazı durumlarda iyi olduğunu söyleseler de sonrasında dokunuşlarından bile nefret ettiklerini öğreniyorsun. Open Subtitles لأنه أحيانا يخبروك أنه جيد ، ثم تكتشف لاحقاً أنهم كرهوا كل لمسة منك
    Ve bu durumda alınacak sonuç açısından çok iyi bir durum. TED وهذا، دعني أخبركم، أنه جيد جدا للخلاصة.
    - Öğleden sonraya kadar biter. - Güzel. - Sana adam işi biliyor demiştim. Open Subtitles سو أنتهي عند المساء _ رائع لقد أخبرتك أنه جيد
    Pekala, umalım işinde düşündüğü kadar iyidir. Open Subtitles حسنا , دعنا نأمل أنه جيد في عمله كما يعتقد
    Biraz rom, kök birası, Tabasco. Çok güzeldir. Bana güvenin. Open Subtitles هناك أنواع من العصائر و التباكو، أنه جيد ثق بي
    Hayır, hayır, bu Çok güzel. Artık bir amacım var, değil mi? Open Subtitles كلا، أنه جيد الآن لدي هدف، صحيح؟
    Onun benimle iken ne kadar iyi biri olduğunu bilseydin.... Open Subtitles حسناً,أنا أعشقه أذا علمت كيف يعاملنى,أنه جيد
    Onun belli konularda çok iyi olduğunu fikrindeyim. Open Subtitles أعتقد أنه جيد للغاية في بعض الأمور
    Katil'i eğitti. Onun iyi olduğunu gördü. Open Subtitles ووضع كيلر في التدريب ورأوا أنه جيد
    Muhtemelen kurban da kendisi için iyi olduğunu düşünmüştü. Open Subtitles ربما توقعت الضحية أنه جيد لها أيضاً
    Fakat bu yemeklerin bazıları, sağlığımız için iyi olduğunu düşündüklerimizin bir kısmı da dahil olmak üzere, en ciddi sağlık problemlerinin birçoğunun sebebi olabilir mi? Open Subtitles لكن هل من الممكن أن نفس الطعام، و من ضمنه ذلك الذي نعتقد أنه جيد لصحتنا، هل يمكن أنه أيضاً السبب للعديد من مشاكلنا الصحيّة الخطيرة؟
    Bir seçim yapmanız gerekecek. Yeni bir şey denemek -- keşfetmek ve ileride de kullanabileceğiniz bilgiler toplamak-- veya yeterince iyi olduğunu önceden bildiğiniz bir yere gideceksiniz -- daha önce edindiğiniz bilgileri sömürerek. TED لا بد من أن تتخذوا قراراً حول ما إذا كنتم ستجربون شيئاً جديداً عبر الاستكتشاف وجمع بعض المعلومات التي يُحتمل أن يكون بوسعكم استخدامها مستقبلاً، أو أنكم ستذهبون إلى مكان تعلمون مسبقاً أنه جيد جداً، عبر استثمار المعلومات التي لديكم فعلاً.
    Keşif/sömürü ödünleşimi, yeni bir şey denemek ve önceden iyi olduğunu bildiğiniz şeyle devam etmek arasında seçim yaptığınız her anda ortaya çıkar, müzik dinlerken de olabilir, kimle vakit geçireceğine karar verirken de. TED يظهر مبدأ "المفاضلة" هذا كلما توجب عليكم الاختيار بين تجربة أمر جديد أو الاكتفاء بشيء تعلمون مسبقاً أنه جيد جداً، سواء كان الاستماع إلى الموسيقى، أو محاولة تقرير من ستقضون الوقت معه.
    Hayır. Benim için fazla iyi olduğunu düşünüyor, Rahip. Open Subtitles -يظن أنه جيد جداً بالنسبة إليّ
    Çok iyi olduğunu duydum. Open Subtitles أجل، سمعت أنه جيد.
    Lanet şey çok iyi efendim! Open Subtitles أنه جيد جداً أنه البلور اللعين وكل شيء أخر مذاقه كالبول
    Bu Maxx denen adam kimse Trip Murphy'yi böyle küçük bir şeyle yendiyse çok iyi demektir. Open Subtitles كيفما كان الفتى ماكس لا بد أنه جيد ليهزم تريب مورفي بسيارة كهذه جيد
    - Güzel, değil mi? Open Subtitles أنه جيد ، صحيح؟
    Hırslı olmak iyidir sanıyordum. Değil mi? Yoksa değil mi? Open Subtitles ظننت أنه جيد أن أكون طموحًا اليس كذلك ؟ مضبطٍ أمورك
    Sen güzel diyorsan güzeldir. Open Subtitles قد تكون هذه ليست جيدة؟ حسناً، إذا أعتقدتي أنه جيد إذاً فهو كذلك
    Tanrım, yaşlı ve çıplak olmak Çok güzel. Open Subtitles يألهي , أنه جيد أن تكون عجوز وعاري
    Hayır, onu sadece kontrol ediyordum kızım için yeteri kadar iyi olduğundan emin olmak için. Open Subtitles كلا, أردت ان أتفقده فحسب و أتأكد أنه جيد لأبنتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد