Kimse yokken daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتٌ أنه سيكون أفضل في حالة عدم وجود أحد |
Hasta olduğundan dolayı, evde dinlenmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | بما أنها مريضة، فكرت أنه سيكون أفضل إن تركتها تتعافى في المنزل |
Hıçkıdık'ı tek başına büyütmek zorunda kaldın ama ben olmazsam onun için daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعرف أنني تركت مسؤولية تربية "حيكسب" عليك وحدك لكنني ظننت أنه سيكون أفضل حالا من دوني |
Ben sadece, Ned bunu kendisi kazansa daha iyi olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون أفضل إذا كان (نيد)... أن يجني المال بنفسه |