Geldiğinde acaip biri olduğunu fark etmiştim. Kim o? | Open Subtitles | لقد ظننت أنه شخص غريب الأطوار عندما وصل، من هو؟ |
Ya Luke son 10 yılı başka biri olduğunu düşünerek geçirdiyse? | Open Subtitles | ماذا لو كان قضى تلك الفترة معتقدا أنه شخص آخر |
Normal bir adamdı. Bay Skinner söyleyene kadar da önemli biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أنه شخص هام حتى نبهني السيد سكينر |
Bana Lalin'i soracak olsalar... sağlam bir adam olduğunu söylerim. | Open Subtitles | الآن أي شخص يسألني عن لالين يجب أن أقول أنه شخص رائع |
O çok hassas biridir, tatlı yaşlı bir adam. | Open Subtitles | أنه شخص بالغ الحساسية ، رجل كبير في السن محبوب. |
Hayır. Bence çok iyi bir adam ve fazla duygusal. | Open Subtitles | كلا ,أظن أنه شخص محبوب وليس شخصا عاطفيا على الإطلاق |
Bunu her zaman, bize onun gerçek bir insan olduğunu, ona muhtaç bir aileye sahip olduğunu hatırlatsın diye, yanımızda taşıdık. | Open Subtitles | نحن نحمل معنا هذه طوال الوقت لنتذكر دائما أنه شخص حقيقي ولديه عائلة حقيقية تعتمد عليه |
Yüzünden anlaşıldığı kadarıyla, senin için önemli biri olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني التوقع من النظرة التي تعلو وجهك أنه شخص مهم بالنسبة لك |
Yağmur Yağdıran, yönetim danışmanlığının Dalai Lama'sıdır iyi biri olduğundan çok; epey etkili biri olduğunu belirtmek için söylüyorum. | Open Subtitles | صانع الأمطار هو الدلاي لاما بالنسبة للاستشارات الادارية ولا داعي لذكر، أنه شخص جيد وذو تأثير عميق |
Bu yeni kimlikleri, kiralık katillere sızdıran kim? Afganistan'dan biri olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | من كان يسرّب هذه الهويّات الجديدة إلى أولئك القتلة ؟ هل تعتقد أنه شخص ما من أفغانيستان ؟ |
Onun iyi biri olduğunu bilmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | أعلم كل شئ أصبح علنياً الآن أردناك أن تعلم فقط أنه شخص جيد |
Sonuçta o benim oğlum. Tabii ki özel biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, إنه إبني, لذا فبالطبع أعتقد أنه شخص مميز, |
Kim olduğunu bilmiyordum ama önemli biri olduğunu anlamıştım çünkü sularında tam beş dilim limon vardı. | Open Subtitles | لذا.. لم أكن أعرف من هو لكني كنت أعرف أنه شخص مشهور |
Çok düzgün biri olduğunu anlarsın sen de. Karşı koridordaki avanak kapısını açık bırakmış. | Open Subtitles | متأكد أنّك ستكتشف أنه شخص حقيقي جيد. الأحمق في الغرفة المقابلة ترك بابه مفتوحًا. |
Onun sevimli biri olduğunu sanıyorsunuz ama o sadece iş dünyasındaki savaştan bahsediyor. Ticari bir şey bul, biraz karıştır, sonra hikâyeni anlat. | TED | قد يبدوا لك أنه شخص لطيف وبسيط ، بينما يكون قد أعلن الحرب للتو في عالم تجارة المحتوى. إبحث عن الأشياء القابلة للتسويق، قم بتزيينها أولا ، ثم إروي القصة بالطريقة التي تناسبك. |
Laboratuvardan biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقولون أنه شخص في المعمل حسناً هذا سهل |
Yine de onun normal biri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ليس لديه أي آراء شخصية - "ثم تقول بعدها أنه "شخص طبيعي - |
Diğer bir kısmı da bu adamın kötü bir adam olduğunu ve ona güvenmemem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لأن كل عظمة في جسدي تخبرني أنه شخص سئ ولا أثق به |
Harley'yi tanıyordum ve çoğu zaman babamla anlaşamasalar bile ben onun iyi bir adam olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف هارلى و و على الرغم من أن أبى و هارلى لم يتفقوا دائماً أعتقدت دائماً أنه شخص لطيف جداً |
Bir de iyi bir adam olduğunu söylüyordun, değil mi? | Open Subtitles | أخبرتني أنه شخص لطيف, ألم تقل هذا؟ |
O çok hassas biridir, tatlı yaşlı bir adam. | Open Subtitles | أنه شخص بالغ الحساسية رجل كبير في السن محبوب |
İyi bir insan olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنه شخص لطيف |