Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Yanıtımız yoktu fakat haklı olduğunu biliyorduk. | TED | لم تكن لدينا إجابة على الفور، لكن كنا نعلم أنه كان على حق. |
Eğer bir adamın suça ya da bir olaya karıştığını düşünseydin, ...ama onu suçlamasaydın, ...hatta haklı olduğunu düşünseydin, ...ne yapardın? | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أن رجلا كان ، مشارك في جريمة ، أو حادث ، لكنك لم تلمه ، في الواقع إعتقدت أنه كان على حق |
Eğer birkaç güne kadar dönmezsem kampı sök ve Durant'e haklı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنت فكك المخيم وأخبر، ديورانت أنه كان على حق. |
haklı olduğunu bu son aylarda kanıtladı. | Open Subtitles | الشهور الأخيرة أثبتت أنه كان على حق |
Onu görürsen, haklı olduğunu söylersin. | Open Subtitles | إذا رأيته اخبره أنه كان على حق |
Al'a haklı olduğunu söylememi. | Open Subtitles | عندما أُخبره أنه كان على حق |
Onun haklı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | كُنتُ أعلم أنه كان على حق |
Babama haklı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبري أبي أنه كان على حق |
- Onun haklı olduğunu kanıtlamak için. | Open Subtitles | - ليثبت أنه كان على حق. |