Sonsuza dek bana borçlu olduğunu söyledi. Ben bir dahiyim. | Open Subtitles | إنه يخبرني أنه مدين لي إلى الأبد أنا عبقري |
Amerikan Vatandaşlarına bir tepki, bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه مدين للشعب الأمريكي بجواب أو تفسير؟ |
Dün gece çok cömert davrandım, bu yüzden bana borçlu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كنت سخيّة للغاية البارحة لذا ظننت أنه مدين لي |
Bize 600 bin borcu var. | Open Subtitles | أنه مدين لنا بستمائة ألف دولار |
Tek yolu bu Tommy. Sana borcu var. | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة تومي) ، أنه مدين لك) |
Bu onu 700.000 dolar borçlu yapar. | Open Subtitles | أتضح أنه مدين بـ 700،000 دولار. |
Bunu Tom'a borçlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه مدين لتوم , ليفعل ماهو صحيح |
Bana borçlu olduğunu hatırlat. | Open Subtitles | . ذكّره أنه مدين لي |
borçlu olduğunu söyledi değil mi? | Open Subtitles | قال أنه مدين لنا، صحيح؟ |
Sana borçlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه مدين بخدمة |
Ve Bambino'ya, bana borçlu olduğunu söyle. | Open Subtitles | وأخبر " بامبينو " أنه مدين لي |
Bleeding Heart Yard'da bir at tüccarına borcu var fakat ben onun borcunu ödeyeceğim. | Open Subtitles | أنه مدين لبائع خيول في باحة (هورس يارد) ولكني سأسدد دينه. عما قريب. |
Bu onu 700.000 dolar borçlu yapar. | Open Subtitles | أتضح أنه مدين بـ 700،000 دولار |