"أنه من الأفضل أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• daha iyi olacağını
• daha iyi olur
• daha iyi olmaz
• daha iyi olacak
• daha iyi diye
• iyi olur aslında
• en iyisi olduğunu
• en iyisi olacağını
• iyi olurdu
• gerektiğini düşündüm

Laird ve ben onun evinde kalmamızın daha iyi olacağını düşündük.
فكرنا أنا و ليرد، أنه من الأفضل أن نبقى في منزله.

Para senin ve ailen için, ama... savunmaya harcanmasının daha iyi olacağını düşündük.
المال لك ولعائلتك ولكن ظننا أنه من الأفضل أن يذهب لفريق الدفاع

Sanırım, kocanı sorgularken odanın dışında olman daha iyi olur.
أعتقد أنه من الأفضل أن تغادري الغرفة بينما أستجوب زوجكِ

Yanlış ellere düşmesin diye onu yok etmemiz daha iyi olmaz mı?
ألا تعتقدين أنه من الأفضل أن نمزقه حتى لا يقرأه الشخص الخطأ؟

Sanırım odama gidip yarınki dersler için hazırlansam daha iyi olacak.
أعتقد أنه من الأفضل أن اذهب إلى غرفتي وأحضر لدروس الغد

Ama babamın yüzünü görünce, benim yapmam daha iyi diye düşündüm.
لكن حينما رأيت وجه والدي فكرت أنه من الأفضل أن أقدم على ذلك بدلاً منه

Yoldan ayrılmasak iyi olur aslında.
أعتقد أنه من الأفضل أن نبقى قربَين من الطريق السريع.

Fişi çekmemizin onun için en iyisi olduğunu düşündük.
قرّرنا أنه من الأفضل أن نسحب القابس وندعها ترقد بسلام

Boşanma işi bitene kadar görüşmemenin en iyisi olacağını düşündüm.
قررت أنه من الأفضل أن لا نتقابل حتى يتم حل كل شيء، أعني الطلاق

Yeni bir ilişkiye başlamaktansa eski ilişkisini canlandırmanın daha iyi olacağını düşündü.
رأت أنه من الأفضل أن تحيى علاقتها القديمة بدلا من علاقة مع رجل جديد.

Bir köpek evine konulmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Küçük bir köpek.
أعتقد فقط أنه من الأفضل أن نضعه ببيت كلب

Size detayları bildirmememin daha iyi olacağını düşünüyorum.
أعتقد أنه من الأفضل أن أعفيك من هذه التفاصيل

Bence ne demek istediğinizi açıkça söylerseniz daha iyi olur, bayım.
أعتقد أنه من الأفضل أن تقولو بوضوح ما تعنوه أيها المحترمون.

Daha kötü bir şekilde öğrenmesindense senden öğrenmesi daha iyi olur diye düşündüm.
أعتقد أنه من الأفضل أن تعرف هذا منك قبل أن تعرف لوحدها وتصدم

Ücra bir yerde buluşursak daha iyi olur diye düşündüm.
إعتقدت أنه من الأفضل أن نلتقي بمكان بعيداً عن الأنظار

Onlar beraber kalan sen olsan, daha iyi olmaz mı?
الا تعتقدين أنه من الأفضل أن تبقي أنتِ مع الفتيات؟

Sence de önden gitsem daha iyi olmaz mı?
ألا تعتقد أنه من الأفضل أن أذهب أنا أولاً ؟

Sağlıkçılar sana yatıştırıcı verdiler. Sanırım yarını beklemen daha iyi olacak.
أعطاك المسعفون مهدّيء، أعتقد أنه من الأفضل أن ننتظر إلى الغد

- ...gizli olması daha iyi diye düşündüm.
و ردا على تلك الذين عادوا ، اعتقدت أنه من الأفضل أن يكون حصيف.

Annenle tanıştığımızda hepimiz daha objektif birine sahip olmanın en iyisi olduğunu düşündük.
شعرنا جميعًا أنه من الأفضل أن يكون شخصًا أكثر موضوعية هو الذي يقابل والدتكِ

Uyuyakaldın, ben de ayrılmanın en iyisi olacağını düşündüm.
لقد غرقت في النوم لذا وجدت أنه من الأفضل أن أذهب

Sanırım benim bir kek olup bir salak olmadığımı anlasaydın iyi olurdu.
أظن أنه من الأفضل أن تفهم أنني بطيء الفهم لكن لست غبيا

Derhâl bildirmem gerektiğini düşündüm.
ففكرت أنه من الأفضل أن أبلغ عن هذا الأمر فوراً.