Size nasil tanıştıgımızı söyleyeyim. Aslında pek niyetim yoktu ama. | Open Subtitles | سأخبرككيفالتقينا، على الرغم من اننى لم أكن أنوى ذلك |
Sen bana karşı dürüst oldun benim niyetim de aynı şekilde davranmak. | Open Subtitles | لقد كنت جيداً معى و أنوى أن أكون كذلك معك |
Ölüp giderek onları yüzüstü bırakmaya hiç niyetim yok! | Open Subtitles | يعتمدون على ولا أنوى أن أخيب أمالهم جميعاً بتوريط نفسى بالقتل |
Ama lafını esirgemeyen biriyim ve açık konuşmak niyetindeyim. | Open Subtitles | و لكنني رجل صارم و أنوى أن أحدثك بكل صراحة |
Herşeyin yolunda olup olmadığını görmek için sizinle gelmek niyetindeyim. | Open Subtitles | أوأكد لكم أنى أنوى العودة معكم فقط لأتأكد ان كل شيء على ما يرام |
Evet, o parçalar zarar görecek olursa da son kuruşuna kadar almaya niyetliyim. | Open Subtitles | نعم, إذا تحطمت هذه المعروضات أنوى القيام بتجميعها |
Sana garanti ederim ki, kararını herhangi bir şekilde etkilemek niyetinde değilim. | Open Subtitles | أطمأنك أننى لا أنوى أبداً التأثير على قرارك على أية حال |
Beyler, bir mili ortalama 12 saniyede geçmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | سادتى أنوى قطع الميل المحدد تقريبا فى 12 ثانية |
Burada ana caddenin ortasında dikilip... pis ayaklarına bakmaya hiç niyetim yok! | Open Subtitles | بالتأكيد لا أنوى الوقوف بمنتصف الشارع والنظر لرجلك القذرة |
Hiç niyetim yok. Tekrar açılmak için ne zaman hazır olabilirsiniz? | Open Subtitles | . لا أنوى ذلك متى يمكننا أن نكون جاهزين للأبحار مرة أخرى ؟ |
Hayatımı bir hayaletin peşinden koşarak harcamaya niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لا أنوى إهدار حياتي على ملاحقة الأشباح |
Fakat beraber yaşamaya başlayınca, başkalarıyla görüşmeye karar verdik ve işte benim niyetim de bu. | Open Subtitles | لكن إلى حين أن نستطيع أن نعيش فى نفس المكان وافقنا على رؤية أناس آخرين وهذا ما كنت أنوى فعله |
Bana hayatımın fırsatını verdiniz ve bunu berbat etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | أعطيتني فرصة العمر، وأنا لا أنوى تبذيره. |
Aldatan erkeklere çip takma gibi bir niyetim yok, sadece suçlulara. | Open Subtitles | انا لا أنوى وضع رقاقة للبالغين ، المجرمون فحسب |
Majesteleri, babanız izin verince evime dönmek niyetindeyim. | Open Subtitles | سموك .. عندما يعفينى والدك.. فإننى أنوى العودة إلى بيتى |
Doğu Los Angeles ya da oralarda kamu yararına çalışmak niyetindeyim. | Open Subtitles | أنوى تكريس نفسي إلى الخدمة العامة في شرق لوس أنجيليز أَو أحد أولئك الآخرين |
Her ikimizin hayatına mal olsa dahi kalan yarısını da bitirme niyetindeyim. | Open Subtitles | أنوى أستخراج أخرى حتى لو كان هذا سيقتلنا معا |
- Bu durum onun menfaatine. - Bu durumu değiştirmeye niyetliyim. | Open Subtitles | . و هذه الحالة فى مصالحته . حسناً ، أنا أنوى تغير حالتة |
Biz size bilgi sağlayacağız, siz bize özgürlük vereceksiniz ve anlaşmanın bana ait kısmına sadık kalmaya niyetliyim. | Open Subtitles | نحن نعطيك معلومات وأنت تعطينا حريتنا وأنا أنوى أن أتمسك بجانبى من الصفقه |
Herhangi bir işte çalışmak niyetinde değilim. | Open Subtitles | إننى لا أنوى الخوض فى الأعمال حقاً ؟ |
Gördüğün gibi çalışmayı 2 senede bitirmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | ... أترى كنت أنوى إتمام العمل فى أقل من سنتين |
Ve sizinle fazlasıyla dobra dobra konuşmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | و لكننى رجل صارم و أنوى أن أحدثك بكل صراحة |
Bende gitmek istiyordum. Bu videoyu izlemek için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | كُنت أنوى الرحيل أرغب فى أن أشاهد هذا التسجيل |
Sana çocuk sahibi olmayı planladığımı da söyleyebilirdim. | Open Subtitles | شيء واحد أريد أن أقوله لك الأن بأني أنوى أن أبقي هذا الطفل |