Demek istediğim, senin için bunları yapmamam gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعني أني أظن أنه لاداعي أن أستمر في القيام بالأعمال من أجلكِ |
Ama şu casus kamera şeysi ile ilgili olabilir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | إذن محتمل أنه ليس أنا وموجات زيتا على الرغم أني أظن أنها كرات التجسس هذه |
İyi haber şu ki bazılarıyla kaynaşabilmen için sana bazı stratejileri öğretebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن الأخبار البهيجة هي أني أظن بوسعي تعليمك بعض التكتيكات قد تساعدك في التكويش على بعض الصحبة |
Ama karının altımda olmaktan zevk alacağını da düşünüyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أني أظن أن زوجتك ستستمتع أن تكون تحتي. |
Diyorum ki, dersim için bu kadar coşkulu olmanın bilgiden daha fazlası için olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ما أقصد قوله هنا هو أني أظن أن حماستك تجاه مادتي الدراسية، ربما تكون تجاه أكثر من مجرد الموضوع الدراسي |
Özellikle şarkının çok güzel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | خاصةً أني أظن أن أغنيتك كانت جميلة جداً |
Özellikle şarkının çok güzel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | خاصةً أني أظن أن أغنيتك كانت جميلة جداً |