Sesleri duyup yardıma geldim ama sonra yardımıma ihtiyacı olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | سمعتُ ضجيجاً وخرجتُ لتقديم المساعدة، ولكن إتضح أنّها لم تكن بحاجة لي. |
Onlara bunun bir kızılderili çadırı olmadığını söylemeye yüreğim elvermedi. | Open Subtitles | لم أجرؤ على إخبارهم أنّها لم تكن خيمة هنود حمر. |
- NCIS soygun olmadığını anlayınca paniğe kapılmış. Okuyorum: | Open Subtitles | ثمّ أصيب بالذعر عندما علم أنّ الشعبة إكتشفت أنّها لم تكن كذلك. |
Amacın sadece araştırma olmadığını anlamak oldukça şok edici olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه لصدمة حقيقية عندما أدركت أنّها لم تكن فقط تدرس ذلك العالم |
Özellikle son beş yıl. Yani, biliyorum ki, kolay değildi. | Open Subtitles | ،خاصّة السنوات الخمس الأخيرة أعلم أنّها لم تكن سهلة |
Etkin altında olduğunu, kendinde olmadığını bile bile. | Open Subtitles | مع معرفتكَ أنّها تحتَ تأثيركَ، و أنّها لم تكن على طبيعتها. |
Kocasına pek düşkün olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | حسناً لقد قالت لي أنّها لم تكن تحب زوجها |
Bu da muhtemelen intihar olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | ما يشير على الأرجح أنّها لم تكن عملية إنتحار. |
Sınıf arkadaşınızla olan ilişkinizin sizin tek homoseksüel deneyiminiz olmadığını düşünüyorum? | Open Subtitles | العلاقة مع زميل دراستك، أتصوّر أنّها لم تكن تجربة شذوذك الجنسي الوحيدة؟ |
Polisin bunun bir intihar... olmadığını anlaması 10 saniye alacak. | Open Subtitles | سيأخذُ من الشرطة عشرة ثواني لتعرف أنّها لم تكن عملية إنتحارٍ. |
Kaza olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تريد إخباري أنّها لم تكن حادثة ؟ |
Bunun bir tesadüf olmadığını anlamalıydım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أعلم أنّها لم تكن مصادفة |
Tümüyle kendi fikri olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ما أدراكَ أنّها لم تكن فكرته كليّاً؟ |
Affedersiniz ama artık üzerinde palto olmadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | عذراً، أقلتما أنّها لم تكن ترتدي سترة؟ |
Cinayet olmadığını kanıtlamak istiyordum. | Open Subtitles | -أردتُ أن أثبت أنّها لم تكن جريمة قتل |
Senin hatan olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّها لم تكن غلطتك |
- olmadığını söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أنّها لم تكن كذلك. |
Hayır, hayır, sen-- öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | كلاّ... تعرف أنّها لم تكن كذلك. |
Butler'lara gittiğimde Henry bana onun evde olmadığını söyledi. | Open Subtitles | الأمر أنّي عندما وصلت لمنزل عائلة (بتلر)، أخبرني (هنري) أنّها لم تكن هناك. |
Çok direkt bir iletişim tarzı değildi ama sen olduğundan emin olmalıydım. | Open Subtitles | أعلم أنّها لم تكن أكثر وسيلة اتصال مباشرة ولكن توجّب عليّ التأكّد من أنّه أنت |