Tüm bu lanet karışıklığın olduğunu kabul ediyorum ve acı ya da değil bunu yaşadığım için mutluyum. | Open Subtitles | سأتقبّل أنّ كلّ هذه الفوضى اللعينة قد حدثت وسواء كان هناك ألم أم لا، مسرورة أنّه حدث. |
O gece cinayet günü neler olduğunu gösteren 3 boyutlu bir sunum. | Open Subtitles | إنّه تمثيل ثلاثي الأبعاد لما نعتقد أنّه حدث ليلة جريمة القتل. |
Peki o gece ne olduğunu düşünüyorsunuz? Bilemiyorum. | Open Subtitles | -إذن، ما الذي تعتقدين أنّه حدث تلك الليلة؟ |
Ne olduğunu düşünüyorsanız, dün gece olmadı. | Open Subtitles | ما تظنون أنّه حدث ليلة أمس، لم يحدث |
Ama bunun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعرف أنّه حدث |
Brennan'la aranda olduğunu sandığın şey için alternatif açıklamalar bulmalısın. | Open Subtitles | -توقف يا (ويندل ) يجب أن تنظر لتفسير واضح لما تعتقد أنّه حدث بينك وبين (برينان) |
Sana her ne olduğunu düşünüyorlarsa Sayid başka birine de olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أيّاً يكن ما يظنّونه يحدث لك يا (سعيد) قالوا أنّه حدث لشخصٍ آخر أيضاً |
Başka sebeplerden oturmuş olmamızı isterdim ama açıkçası oğlunuzun durumunu biliyorum ve resimler bağlantılı olarak bana ulaştı, ama Dean Hanson bana sizin bu olayla ilgili başka düşünceleriniz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فلنتكّم بذلك الشأن أخبرني بما تعتقدين أنّه حدث لقد كان هناك حفلة، (تايلول) كان مدعوّاً |