Köpek barınağında çalışıyorum. Kız kardeşimiz köpekleri çok sever. | Open Subtitles | ـ أنّي أعمل في ملجأ كلاب ـ أختنا تحب الكلاب |
Dış İşleri Bakanlığı'ndan çalışıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعمل لصالح الوزارة الخارجية، قسم الموارد البشرية. |
Polislerle çalışıyorum ve kurallar konusunca tutucudurlar. | Open Subtitles | أنّي أعمل في الشرطة، وأنهم صارمون في أتباع القواعد. |
İnsanlar bana inanmadı, her şeyi kendi başıma yapıyorum sandılar. | Open Subtitles | لمْ يصدّقني الناس واعتقدوا أنّي أعمل كلّ ذلك بنفسي |
Haftanın iki günü orada garsonluk yapıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعمل نادلة هناك، ليلتين في الأسبوع. ـ ولمَ تبلغني عن هذا؟ |
İyi ki iki işte çalışıyorum o zaman. | Open Subtitles | حسنًا، أمر جيّد أنّي أعمل بوظيفتين. |
O günden beri onun için çalışıyorum. - Ya sen? | Open Subtitles | ومن ذلك الحين أنّي أعمل لصالحه. |
Belki de korkaklık ediyorumdur. Şehirdeki en iyi şirketlerden birinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعمل في أفضل الشركات في المدينة. |
Capitol Hill'de etik lobicilik üzerine faaliyet gösteren tek kurumda çalışıyorum ve dünyanın üfürükçülükten sonraki en ahlaksız mesleğinin simge ismini savunurken buluyorum kendimi. | Open Subtitles | أنّي أعمل من أجل ممارسة الضغط الإخلاقي في الكونغرس، وينتهي الأمر بي أدافع عن طفلة مدللة لأكثر المحترفين المفلسين أخلاقيًا منذ الشفاء عن طريق الصلاة. |
- Interpol için çalışıyorum. - Ne? | Open Subtitles | ـ أنّي أعمل مع الإنتربول ـ ماذا؟ |
Biliyorum Phil. Üzerinde çalışıyorum dedim ya. | Open Subtitles | أعرف، قلت أنّي أعمل على الأمر |
Sorun şu ki, bu adam için çalışıyorum; David Harken. | Open Subtitles | السيئ بالأمر، أنّي أعمل لحساب هذا الرجل، (ديفيد هاركين) |
Düşün bir de MTD'de çalışıyorum. | Open Subtitles | مع أنّي أعمل في إدارة المرور{\pos(190,215)} |
Vicky teyze, bunu daha önce konuşmuştuk. Hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | يا عمة (فيكي)، لقد ناقشنا هذا الأمر مسبقًا، أنّي أعمل لصالح الحكومة. |
Sanırım ucuza çalışıyorum. | Open Subtitles | أظن أنّي أعمل بشكل رخيص. |
Artık sana çalışıyorum. Patron Joe Coughlin. | Open Subtitles | أنّي أعمل لصالحك الآن، الزعيم (جو كافلين). |
Ben , biliyorum bu sonunda bunu çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ أعلم، أنّي أعمل على هذا |
Ben yasal bir iş yapıyorum. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين، أنّي أعمل كل العمل الشاق |
Kendi şampuanımı yapıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعمل الشامبو الخاص بيّ. |