Ettim de. Ama birisini öldürmene yardım etmek sana cidden fayda getirir mi bilmiyorum. | Open Subtitles | قلتُ، بيدَ أنّي لا أعلم إن كانت مساعدتي لكِ في قتل أحدهم تفيدكِ فعلاً |
Hayır, size bunu söyledim. Nerede olduklarını bilmiyorum. Her birinin nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | "كلّا، أخبرتك أنّي لا أعلم مكانهما، لا أعلم مكانهما ولا ما جرى لهما" |
Yapmadığım şeyler hakkında bana yaptığınız ithamlardan ne kadar zevk alsam da neyden bahsettiğinizi cidden bilmiyorum. | Open Subtitles | برغم أنّي أستمتع بهذه الاتّهامات الإجراميّة المتكررة إلّا أنّي لا أعلم عمّا تتكلّمان. |
Demek istediğim, buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | ما أعنيه هو أنّي لا أعلم كيف وصلتُ إلى هُنا. |
Artık onunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أخشى أنّي لا أعلم كيف أتعامل معه بعد الآن |
Nasıl olurum bilmiyorum. | Open Subtitles | الأمر أنّي لا أعلم ما إذا كنت أقدر أن أكون كذلك. |
Gerçek şu ki, ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هيّ أنّي لا أعلم ما سأفعله |
Aslında bunun neden bizim başımıza geldiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | حقيقة, أنّي لا أعلم لمَ يحدث هذا لنا. |
Kusura bakmayın. Hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إنّي آسف، إذ أنّي لا أعلم شيئاً. |
bilmiyorum. Onunla konuştun mu? | Open Subtitles | تشهد السماء أنّي لا أعلم أتحدّثت معها ؟ |
Yemin ederim bilmiyorum. | Open Subtitles | أُقسمُ أنّي لا أعلم. |
Fakat ne anlama geldiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | إلّا أنّي لا أعلم معناها. |
Sanırım o ne demek bilmiyorum. | Open Subtitles | أخشى أنّي لا أعلم معنى ذلك. |
Nerede olduğumuz bile bilmiyorum, Mike! | Open Subtitles | حتّى أنّي لا أعلم مكاننا يا (مايك). |
bilmiyorum. | Open Subtitles | أنّي لا أعلم. |