dünyanın tamamen değiştiğini ve kimsenin bunu fark etmediğini hayal et. | Open Subtitles | تخيّلي لو أنّ العالم قد تغيّر تمامًا، ولمْ يلحظ أحد شيئًا. |
Şu an dünyanın düz olduğunu biliyorum. | TED | حسناً، أنا أعلم أنّ العالم أصبح مسطحاً الآن. |
Bilirsiniz, her gelecekçi size... dünyanın seslerinin dengesizliğini değil... tek bir görüntü üzerinden gelişeceğini söyler. | Open Subtitles | أيّ متنبّئ سيقول أنّ العالم لا يتطوّر انطلاقاً من صوت نشاز بل يتطوّر من خلال رؤية وحدانيّة |
Ayağın iyi olsaydı dünyanın daha farklı olmaz mıydı sence? | Open Subtitles | أتظنّ أنّ العالم سيختلف لو كانت ساقُكَ معافاة؟ |
Kesinlikle. dünya bizi asla sevmeyecek. | Open Subtitles | الشيء المُؤكّد هو أنّ العالم لن يُحبّنا أبداً |
Niçin sen onu kurtarmak için orada olmazsan dünyanın yok olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعتقدُ أنّ العالم سينتهي غارقاً في الفوضى والخراب إن لم تكن هناك لتنقذه؟ |
Bana dünyanın Patty Hewes gibilerine ihtiyacı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أن من المحتمل أنّ العالم يحتاج لأشخاص مثل باتي هيوز |
Belki dünyanın Patty Hewes gibilere ihtiyacı vardır ancak bu onun için çalışman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | من المحتمل أنّ العالم يحتاج لأشخاص مثل باتي هيوز ولكن هذا لا يعني انه يتوجّب عليكِ العمل لديها |
dünyanın aklıma gelebileceğinden çok daha gizemli bir yer olduğu gerçeğini kabullenebilirim. | Open Subtitles | بوسعي تقبّل حقيقة أنّ العالم أكثر غموضاً مما تصوّرته يوماً ممكناً |
Bazen dünyanın bu kadar ters döneceğini tahmin edemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | والمرء يظنّ أنّ العالم لا تنعكس فيه الأمور أكثر مما هي فيه، صحيح؟ |
Bir gotik derinlerde bir yerde bu dünyanın bitmiş olduğunu düşünür. | Open Subtitles | يؤمن القوط من أعماقهم أنّ العالم في حالة يُرثى لها |
Bilirsiniz, her gelecekçi size dünyanın seslerinin dengesizliğini değil tek bir görüntü üzerinden gelişeceğini söyler. | Open Subtitles | أيّ متنبّئ سيقول أنّ العالم لا يتطوّر انطلاقاً من صوت نشاز بل يتطوّر من خلال رؤية وحدانيّة |
Evet, ama dünyanın erkeklerin tuvaleti olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | أجل، لكن هل تصدّق أنّ العالم هو حمام الرجل؟ |
Bir süre, dünyanın alüminyum konserve dolup taşacağına dair kabus görmüştüm. | Open Subtitles | لفترة ما ، إستحوذ علىّ هذا الكابوس . أنّ العالم بأكمله تحوّل فقط إلى علب ألومنيوم |
Sürekli bana aşağıdaki dünyanın iyi olmadığı söylendi. | Open Subtitles | يقولون لي دائماً أنّ العالم بالأسفل ليس جيداً |
dünyanın bir şey olduğunu düşünüyorsun sonra başka bir şey oluveriyor. | Open Subtitles | تظن أنّ العالم شيء معيّن ثم يتبين بأنه شيء مختلف |
Hastalık, parazit ya da iklim değişikliğinin tarımsal üretimi yok etmesi ihtimaline karşı dünyanın yedek tohumları olmasını sağlar. | Open Subtitles | إنّه يضمن أنّ العالم لديه بذور إحتياطيّة في حال وقوع مرض أو طفيليّات أو تغيّر مناخي مُتسبّباً بتدمير الإنتاج الزراعي. |
Leo Szilard arkadaşını dünyanın yeni bir silah tarafından tehdit edildiğine inandırmaya gelmişti. | Open Subtitles | أتى "ليو زيلارد" لإقناع صديقه القديم أنّ العالم يهدّده سلاحٌ جديد. |
Sanki dünya ayaklarımın altından çekiliyormuş gibiydi. | Open Subtitles | إنه كما و لو أنّ العالم سُحب من تحت أقدامي |
"dünya telaş içinde, kusursuz olmak için bekledim" demişti. | Open Subtitles | قال أنّ العالم بعجلة من أمره، ولكن إنتظر ليكون الوقت مثالياً |
Ne zaman dünya öfke ve karanlıkla kaplansa bir güç çıkıp karanlığı yok eder. | Open Subtitles | كلّما بدى أنّ العالم سيغط بالكراهية والظلمة، تظهر قوة أخرى تعيد الظلمة من حيث أتت. |