ويكيبيديا

    "أنّ لديكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu
        
    • bir
        
    • var
        
    • olduğuna
        
    Gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة.
    Kendine ait kurallarının olduğunu biliyorum ama sanırım onlar herkesin ölmesini kapsamıyor. Open Subtitles أعلمُ أنّ لديكِ قواعدكِ لكنّي أعتقد أنّها ستتماشى مع موت النّاس كافّةً.
    Birkaç saat müsait olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles أعني ، لقد قلتِ أنّ لديكِ بضع ساعاتٍ ، أليس كذلك؟
    İlk başta burda kalmak için ısrar ettiğinde, gizli bir amacın olduğundan kokmuştum. Open Subtitles عندما أتيتِ في البداية وأصررتِ على المكوث، كنتُ أخشى أنّ لديكِ أجندة سرّية.
    İşten ayrılma ödeneği daha elime geçmedi. Kayıtlarda doğru adresim ve telefon numaram var mı? Open Subtitles اسمعي ، لقد تلقيت شيكا مؤخرا وكنت آمل أن أتأكد أنّ لديكِ عنوان البريد و رقم هاتفي الصحيحين
    Burası bir mandıra çiftliği olduğuna göre sütünüz olduğunu düşünmem doğru mu? Open Subtitles بما أنّ هذه مزرعة ألبان، فللمرء أن يفترض بمأمن أنّ لديكِ حليباً، صحيح؟
    Bu senin sevgilin olduğunu söyleme şeklin mi? Open Subtitles أتخبرينني بهذه الطريقة أنّ لديكِ عشيقاً؟
    Dermatolojiye bu kadar ilgili olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنّ لديكِ اهتماماً كبيراً بالجلديّة
    Nereye gideceğini sana sorardım ama senin bir terapist olarak sınırların olduğunu biliyorum. Open Subtitles كنتُ سأسألكِ أين ستذهبين لكني أعرف أنّ لديكِ حدوداً كطبيبة نفسية
    Bana paylaşamayacağın bir sırrın olduğunu söyledin. Open Subtitles وأعطيتُكِ اثنين وأخبرتني أنّ لديكِ سراً لا يمكنكِ إطلاعي عليه
    Gemide Yaşam Programı'yla ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duygum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة.
    Birkaç saat müsait olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles أعني ، لقد قلتِ أنّ لديكِ بضع ساعاتٍ ، أليس كذلك؟
    Daha sorularınız olduğunu biliyorum dedektif. Open Subtitles أعرف أنّ لديكِ المزيد من الأسئلة أيّتها المُحققة.
    Dinle, bazıları büyük bir rolün olduğunu düşünebilir. Open Subtitles اصغي، ربّما يظنّ البعض أنّ لديكِ دورٌ جلل لتلعبيه في الحياة.
    Sende ihtiyacı olduğu, ona vereceğin bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنّ لديكِ شيء يحتاجه، شيء كنتِ ستُعطينه إيّاه.
    Aslında ofisten biri ile çıkmak istememenin bir sebebi olduğunu zannetmiştim. Open Subtitles ما قصدته هو أنّكِ لم تريدي أن تواعدي أحدًا من المكتب، وأفترض أنّ لديكِ سببًا لذلك.
    Davada yeni gelişmeler olduğunu duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّ لديكِ بعض المُستجدّات على القضيّة.
    Parmak ısırtan bir yüzünüzün olduğunu söylemeliyim Dedektif. Open Subtitles أتسمحين لي أن أقول أنّ لديكِ وجه مُدهش، أيّتها المُحققة؟
    Sanırım bana bunun için bir açıklama borçlusun. Open Subtitles أعتقد أنّ لديكِ بعض التفسير عما حدث الآن
    Bence sende seks kaseti var. Aylık 90,000 dolar edecek değerde. Open Subtitles أظن أنّ لديكِ شريط جنسي، حيث دُفع بهِ 90 ألفاً مُنذ شهر.
    Burası bir mandıra olduğuna göre, sütünüz vardır herhalde. Open Subtitles بما أنّ هذه مزرعة ألبان، فللمرء أن يفترض بمأمن أنّ لديكِ حليباً، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد