Şimdi, bu gece teşekkür etmek zorunda olduğum bir çok insan var, fakat hayatımın aşkı ve çocuklarımın annesinden başlamak istiyorum | Open Subtitles | الآن، وهناك الكثير من الناس أنني بحاجة أن أشكر هذه الليلة، ولكني أود أن أبدأ مع حب حياتي و أم أولادي، |
Ancak Başlamadan önce bir uyarı, vereceğim bilgiler gerçekten iç karartıcı. | TED | مع ذلك، هناك تحفظ واحد قبل أن أبدأ: بياناتي محبِطة حقًّا. |
- Balık yağı içmeye başlamalıyım. - Ve yeşil çay. | Open Subtitles | ــ يجب أن أبدأ بتناول زيت السمك ــ والشاي الأخضر |
İzin verirseniz şunu söyleyerek başlayayım: İnsanlar maymundan gelmiyor; duymuş olabileceklerinizin aksine biz maymunuz. | TED | علىّ أن أبدأ بذكر أن البشر لم يتطوروا عن القردة بالرغم مما قد سمعته من قبل. |
İsterseniz hemen başlayabilirim işe. Hem de bir ay ücretsiz çalışırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبدأ مباشرة، يمكنني أن أعمل مجاناً لشهر إن إحتجت |
Kimseyi tanımadığım bir yerde yeni bir başlangıç yapmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أبدأ في مكان لا أعرف فيه أحد أو ربما قد لا أعرف فيه أحد أبداً |
Ama önce olağandışı ve korkunç bir adamın hikayesiyle başlamak istiyorum. | TED | ولكن أريد أن أبدأ بقصة عن شخص فظيع غير اعتيادي |
size, Afrika'daki bu değişimle ilgili bir hikaye anlatarak başlamak istiyorum. | TED | وأريد أن أبدأ بقصة عن التغيير في إفريقيا. |
Konuşmama ilk olarak bir grafikle başlamak istiyorum. | TED | أول شيء أريد أن أفعله اليوم هو أن أبدأ حديثي برسم بياني |
Evet, ve o resim sömestre Başlamadan önce kontrol ettiğim veritabanında duruyor. | Open Subtitles | تلك الصورة في قاعدة البيانات، والتي أدققها قبل أن أبدأ الفصل الدراسي |
Anahtarlarımın yerini unutmaya Başlamadan önce iğneyle beni öldüreceğine söz ver. | Open Subtitles | عديني أنكِ ستقتلينني بالحقنة القاتلة قبل أن أبدأ بنسيان مكان مفاتيحي. |
Mesleğime de tekrar başlamalıyım. Gazete çıkarmak için para gerek. | Open Subtitles | و يجب أن أبدأ تدريبي ثانية أحتاج الى المال لادارة جريدة |
Hayır tatlım, ben başlamalıyım çünkü ben yönetmek zorundayım. Sen yönet ama benim saymama izin ver. | Open Subtitles | لا يا عزيزتي , يجب أن أبدأ بذلك لأنه أنا من يقود |
Sizlere bir soru sorarak başlayayım. | TED | اسمحوا لي أن أبدأ بطرح سؤال عليكم جميعًا. |
Ne yapayım, toparlanmaya mı başlayayım? | Open Subtitles | حسناً، أعلي أن أبدأ بحزم الأغراض أم ماذا؟ |
İçimizi döktüğümüze göre ben yapayım. Q. Hakkında acımasız şeyler söyleyerek başlayabilirim. | Open Subtitles | بما أننا ننقي أنفسنا أعطني هذا يمكنني أن أبدأ بقول شيء قاس |
Bu benim görüşüm, şimdi hikâyeme başlayabilirim. | TED | وهذه وجهة نظري , والآن يمكنني أن أبدأ قصتي. |
Bunu biliyorum ama evliliğimize düzgün bir başlangıç yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم هذا ، لكنني أيضاً . أريد أن أبدأ زواجنا بشكل صحيح |
Haftaya başlarım. | Open Subtitles | لا توجد مشكلة يمكنني أن أبدأ الأسبوع القادم |
Seninle bir hayat kurmak istiyorum, bugünden başlayıp, sonsuza kadar sürecek. | Open Subtitles | أريد أن أبدأ ببناء الذكريات معكِ، إلى الأبد، بدءاً من الآن. |
Gidip direk öldürselerdi, valilik kampanyama çalışmaya başlardım. | Open Subtitles | إذا ما شرعوا بالأمر وقتلوه لكان بإستطاعتي أن أبدأ التركيز على ترشحي لمنصب الحاكم |
Yeni bir başlangıç yapmalıyım. Ve sen onun benimle nasıl konuştuğunu gördün. | Open Subtitles | علي أن أبدأ من جديد وقد رأيت الطريقة التي تتحدث إلي فيها |
Neredeyse kendim kesmeye başlayacaktım. | Open Subtitles | أنا كنت على وشك أن أبدأ بتقطيع والتكعيب، نفسي. |
Ama konuşmama bizim için çok önemli olan üç şahsiyeti anmadan başlamayacağım. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أبدأ هذا بدون تكريم ثلاثة أشخاص مهمين لنا |
Bu panoyu hiç başlatmamalıydım. | Open Subtitles | ما وجب أن أبدأ بالعمل على هذا الجدار |
Yarın bir şirket açabilirim ve sizin, size ait bu bilgileri nasıl kullanacağım üzerinde hiç bir kontrolünüz olmaz. | TED | أستطيع أن أبدأ ذلك المشروع من الغد، ولن يكون لديك أي تحكم على الإطلاق في استخدامي لبياناتك بهذه الطريقة. |
I wanted to just start by asking everyone a question: Kaçınız kendinize lider diyebilecek kadar rahat hissediyorsunuz? | TED | أود أن أبدأ بطرح سؤال عليكم جميعًا: من منكم مقتنع تماما أنه إنسان قيادي؟ |