O şey benim için çok değerli, bu yüzden Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إنه شيء ثمين جدا بالنسبة لي ، يجب أن أجده |
Burada biri varsa Onu bulmak istemiyorum Will. | Open Subtitles | إذا كان يوجد أحد هنا فأنا لا أريد أن أجده |
Bir adamla geçitten geçtim, Onu bulmam lazım, geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | لقد آتيت عبر المخرج مع رجل، يجب أن أجده ونعود |
- Hayır, Verringer mesele değil Roger yüzünden. O benim onu bulmamı istemiyor. | Open Subtitles | لا، ليس (فرينجر)، إنه (روجر) إنه لا يريدني أن أجده |
Beni Chen'i teslim etmeye zorluyor. Bu büyük şehirde onu nasıl bulabilirim? | Open Subtitles | أرأيتم ما يفعلون يلوون ذراعي أين يمكنني أن أجده في هذا المكان ؟ |
Eğer onu bulursam kızımızı da bulurum. | Open Subtitles | لو كان بإمكاني أن أجده سأكون قادر على إيجادها |
O öyle bulmasa bile benim nahoş bulabileceğim herhangi bir nokta var mı? | Open Subtitles | يمكنني أن أجده تافها حتى لو لم تراه هي كذلك. |
Onu başımdan atabilirim. Cevap orada bir yerde. Sadece gidip onu bulmalıyım. | Open Subtitles | يمكنني التخلص منه ، الحل بالخارج يجب فقط أن أجده |
Başından beri bunu bulmamı istiyordu. | Open Subtitles | "هذا ما أرادني أن أجده طوال الوقت" |
Onu ve patronunu bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | أريده أن أجده هو ورئيسة |
Benim için geldilerse öldürsünler beni; ama Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إن جاؤوا يبحثون عني فمن الممكن أن يقتلوني ، يجب أن أجده |
5 dakika, hepsi bu. Sadece Onu bulmak istiyorum. | Open Subtitles | خمس دقائق ليس إلا، أريد أن أجده |
Tüm bildiğim, Onu bulmam gerektiği. Nerede takıldıklarına dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | كل ما اعرفه إنني يجب أن أجده هل لديك أي فكرة اين مقر عملهم؟ |
Hayır , Onu bulmam lazım , işimi kaybedeceğim ! Biliyor musunuz ? | Open Subtitles | لا، يجب أن أجده أو سإفقد شغلي تعرف ماذا؟ |
Biri onu bulmamı istedi. | Open Subtitles | شىء أراد منى أن أجده |
Kurt onu bulmamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني الذئب أن أجده. |
Eğer aradığın kişi Londra'daysa onları bulabilirim. | Open Subtitles | إذا كان من تبحث عنه في لندن، فيمكن أن أجده. |
Çok uzaklarda olsa bile, onu senin için bulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أجده لكِ حتى لو انه في مكان بعيد |
Eğer onu bulursam kızımızı da bulurum. | Open Subtitles | لو كان بإمكاني أن أجده سأكون قادر على إيجادها |
bulabileceğim herhangi zarar verici bir şey istiyor. | Open Subtitles | هو يريد أي شيء قد يضر بك أستطيع أن أجده. |