ويكيبيديا

    "أن أحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sevemem
        
    • severim
        
    • sevebilirim
        
    • sevmek
        
    • severdim
        
    • bayılırım
        
    • bayılırdım
        
    • sevdiğim
        
    • sevemiyorum
        
    • sevemeyeceğimi
        
    • sevebileceğimi
        
    Gerçek bir sanatçı olmayan bir adamı sevebilirim... ama gerçek bir adam olmayan bir sanatçıyı sevemem. Open Subtitles يمكننى أن أحب رجلاً إذا لم يكن فناناً حقيقياً و لكن لا يمكننى أن أحب فناناً إذا لم يكن رجلاً حقيقياً
    Şey, her tür oyunu severim, özellikle beş taş oyununu. Open Subtitles حسناً، لقد اعتدت أن أحب كل أنواع الألعاب، خصوصاً لعبة التركيب.
    ÖP BENİ Amacım doğru kişiyi tüm varlığımla tamamen sevmek. Open Subtitles كان هدفى فى الحياه أن أحب الشخص الصحيح بشكل تام
    Ben de eskiden kahvaltı etmeyi severdim. Open Subtitles أنا , اعتدت علي أن أحب الافطار في الأيام الخالية , فمن المحتمل أن أكون قد أكلت في هذا الوقت
    Bak, Ted'e bayılırım. En iyi adamlarımızdan biri. Open Subtitles أنظري أن أحب تيد هو واحد من أفضل الموظفين
    Küçük bir çocukken ateşe vermeye bayılırdım. Open Subtitles عندما كنتُ طفلاً. أعتدت أن أحب حرق الأشياء.
    Belli ki, şimdiye dek bir sürü şeyi affetmişim ama güvenemediğim birini sevemem. Open Subtitles لم أكن أعرف ذلك قبل الآن، لكن يبدو أنها أشياء كثيرة. لكن لا يمكنني أن أحب شخصاً لا يمكنني أن أثق به.
    - Seni sevemem! Kimseyi sevemem! Open Subtitles -لا يمكننى أن أحبك ، لا يمكننى أن أحب أحداً
    Başka kimseyi sevemem, anlıyor musun? Open Subtitles لا يمكن أن أحب غيركِ، ألا تفهمين؟
    Ben meme ucumun biraz dişlenip çekilmesini severim. Open Subtitles أن أحب أن تُشد حلماتي وتُلعق قليلاً وتُشدّ.
    Leo Umarım bir gün bende senin beni sevdiğin kadar severim seni. Open Subtitles أتمنى أن أحب شخصاً ذات يوم بمقدار حبك لي
    Olmayan birini nasıl sevebilirim söyle bana. Open Subtitles لذا كيف يفترض أن أحب أحدا غير موجود، أخبرني
    Umarım bir gün seni, senin beni sevdiğin gibi sevebilirim. Open Subtitles أتمنى أن أحب شخصاً ذات يوم بمقدار حبك لي
    Aynı bir Tanrı'yı ya da üvey aileyi sevmek gibi. Open Subtitles لويس لم أكن أعرف أنه شعور رائع أن أحب بلدي
    Yani, çalışmayı önceden severdim, yurt odamda kod yazdığım zamanlarda çünkü ben yazmak istediğim için, hissedarlar bir ürün istedi diye değil. Open Subtitles أعني ، أنني اعتدت أن أحب العمل عندما كنت بغرفتي في السكن أكتب الرموز لأنني أردت هذا
    Bir çift iyi teriyerle sıçan avlamaya bayılırım. Open Subtitles حسنا ، أن أحب أن أصطاد الفئران بالكلاب.
    Bunun kokusuna bayılırdım. Open Subtitles اعتدتُ أن أحب رائحة هذا
    Joe, o kızı sevdiğim kadar hiçbir şeyi sevmedim. Open Subtitles جو ، أنا لم أحب شيئاً أحب أن أحب تلك الفتاة
    Artık sevemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أحب.
    Ciara'yı sevemeyeceğimi söyledim. Open Subtitles لا أستطيع أن أحب كيارا. لَيسَ بأنّني لا اريد.
    Brad'i sevebileceğimi düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles أنا كنت أبدأ الإعتقاد أنا يمكن أن أحب براد حقا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد