ويكيبيديا

    "أن أدرك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark etmeden
        
    • anlamalıydım
        
    • farkına varmadan
        
    • olduğunu anlamadan
        
    Gerçekten bir problemim olduğunu fark etmeden önce, savaş muhabiri olarak 15 sene çalıştım. TED عملت كمراسل حرب لمدة 15 عاماً قبل أن أدرك أنني أعاني من مشكلة.
    Bu, beni çağıranın o olduğunu fark etmeden önceydi. Open Subtitles و ذلك قبل أن أدرك أنّه هو من كان يستدعيني
    Bir adamın kadınına, en iyi davrandığı zamanın onun kalbini kazanmaya çalıştığı zaman olduğunu, fark etmeden önce hiddetli bir şekilde onunla kavga ederdim. Open Subtitles وفي تلك الفترة حين أصبحت مشوشه بين الشجار والعاطفه وقبل أن أدرك ان الرجل لن يعامل المرأة على نحو أفضل
    İkimiz de daha doğrusu. Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. Open Subtitles كلانا فعل , وكان يجب أن أدرك هذا من زمن بعيد
    Üzgünüm. Senin en baştan beri bir centilmen olduğunu anlamalıydım. Open Subtitles أنا آسفة ، كان يجب أن أدرك من البداية أنك نَبيّل
    Giderek yaşlanıyor, kilo alıyorum ve farkına varmadan şişko ve çirkin biri olacağım. Open Subtitles الآن فقط أتقدّم في السنّ وأزيد وزناً وقبل أن أدرك ذلك، سأصبح كبيره وسمينه وليست جذّابه
    Daha önce flört edip terk ettiğimi farkına varmadan önce birisine yarım saattir yazılıyordum. Open Subtitles لقد قضيت نصف ساعة مخدوعة في رجُل قبل أن أدرك أنني بالفعل واعدته وتركته قبل عام
    Bir anda ortaya çıktı ve ne olduğunu anlamadan kendimden geçtim. Open Subtitles .. ظهر فجأة وفقدت وعيي قبل أن أدرك ما يحدث
    Yeteneğim varsa, bütün hayatımı hiç fark etmeden nasıl geçirdim... Open Subtitles لو كانت لديّ تلك الموهبة كيف أمضيت حياتى بأكملها بدون أن أدرك شيء
    Evet, doğru. Ortakyaşar olduğumuzu fark etmeden önceydi. Open Subtitles أجل، هذا صحيح، قبل أن أدرك أنّنا بيننا علاقة تكافلية.
    O, bunun ukala cevaplardan fazlası olmadığını fark etmeden önceydi. Open Subtitles هذا كان قبل أن أدرك أن ذلك لم يكن سوى ملاحظات وقحة.
    Young Seon aradıktan sonra, fark etmeden koşup geldim. Open Subtitles بعد أن استلمت مكالمة "يونغ سيون أتيت مسرعاً بدون أن أدرك ذلك
    Moron olma ihtimalini fark etmeden önceydi o. Open Subtitles كان هذا قبل أن أدرك بأنك قد تكون مغفلاً
    Bunu daha önce anlamalıydım, adi o. çocuğu! Open Subtitles كان عليّ أن أدرك ذلك من قبل أيّها الداعر العفن
    Kaderimizin Kıyamet Günü'nü durdurmak olmadığını anlamalıydım. Open Subtitles كان على أن أدرك أن قدرنا لم يكن ليوقف يوم الحساب
    Edward ve Alphonse'u gördüğümde bunu anlamalıydım. Open Subtitles كان ينبغي علي أن أدرك ذلك عندما رأيت إيدوارد و الفونس
    - Söylemiştin Luke. Köpekleri sevmediğini söylediğinde anlamalıydım. Open Subtitles كان عليّ أن أدرك حينما قالت لي أنها تكره الكلاب
    Yani bilinçli olarak farkına varmadan tepki gösteriyorum. Open Subtitles أني أتفاعل دون أن أدرك أني أفعل ذلك
    - Bunun farkına varmadan önceydi. - Neyin? Open Subtitles . ذلك قبل أن أدرك هذا تدرك ماذا ؟
    senin çok kibar biri olduğunu anlamadan önce ana sınıfındaki çocuklar gibi aranıdığımızı anladım. Open Subtitles لدرجة أننا قد نبدأ بالبحث عن حضاناتٍ لأطفالنا من قبل أن أدرك حتى أنك كنت تتصرف بدافع الأدب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد