Zaman kaymaları birer ceza değilmiş meğer. Ona yardım etmem içinmiş. | Open Subtitles | تغير الوقت , ليس عقاب أنا من المفترض أن أساعدها |
Ve şimdi kaçıyor, bu gemide ona burada yardımcı olabilir miyim bilemiyorum, ama Ona yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | والآن على الممر على السفينة... أنا لا أعلم إذا كنت ساكون قادر على مساعدتها هنا ، وأنا أحتاج أن أساعدها |
Ona yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أساعدها |
Ona yardım etmeliyim. Buna ben sebep oldum. Benim hatam. | Open Subtitles | يجب أن أساعدها أنا من سببت هذا، أنه غلطتي |
Ona yardım etmeliyim. | Open Subtitles | قصدت أن أفعل شيء ما قصدت أن أساعدها سالي , أنت |
ona yardım etmemi isteyen sensin. Kendi hatırın için. | Open Subtitles | أنتِ من أرادني أن أساعدها كان هذا من أجلك |
Yaşanmış bir olay anlatayım. Geçen gün kızım okula hazırlanıyordu ve o istemeden yardım etmeye karar verdim. | TED | في أحد الأيام -- قصة حقيقية-- كانت ابنتي المراهقة تلبس ثيابها للذهاب للمدرسة، وقررت أن أساعدها من غير طلبها بشأن ذلك. |
Neden her zaman ona yardım etmek zorundayım ki? | Open Subtitles | لماذا؟ لماذا أنا دائماً يجب أن أساعدها ؟ |
Izzy, annem bana yazmaya devam ediyor ve Ona yardım etmem için yalvarıyor. | Open Subtitles | - صه (إزي)، أمي تكتب لي باستمرار وترجوني أن أساعدها |
Bak, Ona yardım etmem gerekiyor! | Open Subtitles | اسمعي , أحتاج أن أساعدها الأن . |
Ona yardım etmem gerek. | Open Subtitles | المفترض أن أساعدها |
- Ona yardım etmem gerek. | Open Subtitles | علي أن أساعدها |
Ona yardım etmem gerek! | Open Subtitles | علي أن أساعدها |
Özür dilerim.Ona yardım etmeliyim. | Open Subtitles | أنا آسف . يجب أن أساعدها . أنا آسف |
Ona yardım etmeliyim! Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | يجب أن أساعدها ما الذي تفعله؟ |
Muhtemelen Ona yardım etmeliyim | Open Subtitles | ربما يجب أن أساعدها |
Benim tavsiyemi ve yarın için hazırlanmasında ona yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | و أرادت نصيحتي و أن أساعدها لتستعد لليلة الغد |
Senin için? ona yardım etmemi istiyorsun çünkü o sence çekici. | Open Subtitles | تريدني أن أساعدها لأنك تظن أنها ظريفة |
Yeşil kart alabilmesi için ona yardım etmemi istedi ve her şeyi mahvetti. | Open Subtitles | أرادتني أن أساعدها في الحصول ...على البطاقة الخضراء، وهذا شيئاً ما أفسد كل شيء |
- Ona yardım etmeye çalıştım. - Sikik bir casussun. | Open Subtitles | حاولتُ أن أساعدها - أيها الياباني الوغد - |
Eğer burada kalmak istiyorsam dengeyi sağlamasına yardım etmek zorundayım. | Open Subtitles | طالما أبقى هنا، فيجب أن أساعدها لإستعادة التوازن. |