yürüyebilirim. Hadi o zaman. | Open Subtitles | لا توجد اصابات في العمود الفقري يمكنني أن أسير |
Ben yürüyebilirim. Sizinle orada buluşuruz. | Open Subtitles | اتدرون، يمكنني أن أسير سأقابلكم هناك يا رفاق |
Serumun sayesinde güneş ışığında yürüyebilirim. | Open Subtitles | باستخدام المصل الخاص بك يمكنني أن أسير في الشمس |
Senin yanında yürümek benim seçimim. Bu hayatta ve öteki hayatta. | Open Subtitles | لقد أخترت أن أسير بجوارك في هذه الحياة والحياة التي تتبعها |
Senin yanında yürümek benim seçimim. Bu hayatta ve öteki hayatta. | Open Subtitles | لقد أخترت أن أسير بجوارك في هذه الحياة والحياة التي تتبعها |
- yürüyebilirim. Beni indir. - Hayır. | Open Subtitles | أستطيع أن أسير أنزلني لا أريد أن أحملك |
Springfield'dan Alaska'ya yürüyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أسير من سبرينغفيلد إلى ألاسكا |
- Hayır, yürüyebilirim. | Open Subtitles | - لا - بلى لا , يمكنني أن أسير |
yürüyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أسير لهذه المسافة. |
yürüyebilirim. Bir iki kilometre zaten. | Open Subtitles | بإمكاني أن أسير كلها ميل واحد |
Kendi başıma yürüyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أسير بنفسي |
yürüyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أسير. |
"Sizinle yürümek, sizinle konuşmak hoşuma giderdi, ve sizi yakından tanımak, ve sizden korkmuyorum, ve her şeyi çözeriz" | Open Subtitles | شكراً لك أحب أن أسير معك وأتحدث معك وأتعرف عليك وأصبح لا أخاف منك وأجد حلاً لكل شيء |
Kilise koridorunda zayıf bir şekilde yürümek istiyorum ya da en azından şu hâlimden zayıf diyelim. | Open Subtitles | أملتُ أن أسير عبر المذبح وأنا نحيلة أو على الأقل أنحل |
İlk, yürümek istedi Şu anda çalıştırmak istediğiniz? | Open Subtitles | حسناً, في البدء أردت أن أسير والاَن تريديني أن أهرب؟ |