Okul Arkadaşlarımız bu halini görse çok şaşırırdılar. | Open Subtitles | أعتقد أن أصدقائنا في الجامعة سيتفاجئون برؤية حالتكِ الآن |
Görünüşe göre Arkadaşlarımız bize bir sürpriz bırakmış. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقائنا تركوا لنا مفاجأة صغيرة آخرى |
Arkadaşlarımız yüzmeye gitmeden önce bize sandviç bırakmışlar gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقائنا تركوا لنا بعض الفطائر قبل أن يذهبوا للسباحه |
Şey, bayağı eminim ki, şimdiye dek oradaki dostlarımız, başlattığımız bu biyolojik yangının kendi kendine söndüğü sonucuna doğru olarak varmışlardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة الآن أن أصدقائنا هناك استنتجوا أن شركتنا اللبيولوجيّة عملت على أكمل وجه |
Anlaşılan bizim CIA'ci dostlarımız pek dostane tipler değilmiş. | Open Subtitles | تبين أن أصدقائنا بوكالة الإستخبارات المركزية لم يكونوا أصدقاء جيدين بالنهاية. |
Uzaylı dostlarımız büyük geri dönüşümcülermiş meğer. | Open Subtitles | أتضح أن أصدقائنا الفضائيون يعتمدون على إعادة التصنيع |
Arkadaşlarımız dışarıda bir yerde olabilir mi yani? | Open Subtitles | أذا أنت تعتقدين أن أصدقائنا يمكن فعلا أن يكونوا في الخارج ؟ |
CDC'deki Arkadaşlarımız bu berbat hastalığın nasıl yayıldığını bulmuş gibiler. | Open Subtitles | CDC الظاهر أن أصدقائنا من اكتشفوا كيف أن المرض ينتقل. |
Ama bütün Arkadaşlarımız gitmiş olasalar da, biz buradayız. | Open Subtitles | ... لكن بالرغم من أن أصدقائنا قد ماتوا تبقى أنا و أنت |
Sanırım diğer taraftaki Arkadaşlarımız sayesinde. | Open Subtitles | أعتقد أن أصدقائنا في الجانب الآخر |
Görünüşe göre Arkadaşlarımız içeri girmiş. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقائنا تمكنوا منها. |
Arkadaşlarımız Hydra çıktığında nasıl hissettiğimizi hatırlıyorsun. | Open Subtitles | أتتذكرين كيف شعرنا عندما تبين أن أصدقائنا ينتمون إلى (هايدرا). |
Görülüyor ki küçük hayvan dostlarımız biz insanlardan daha çetin ceviz. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقائنا الحيوانات الصغيرة أصعب بكثير منا البشر. |
Bu akşam burada toplananlara memnuniyetle ifade edebilirim ki Çinli dostlarımız arazi opsiyonları konusunda pazarlıklara hazır. | Open Subtitles | يسعدني ان اخبرك جميعا هنا الليلة أن أصدقائنا الصينيين مستعدون للتفاوض بشأن خيارات الممتلكات |
Senin görevin dostlarımız, Kara Şövalyelerin... .. paylarını aldığından emin olmak. | Open Subtitles | , ستكون مسؤول عن التأكد من أن أصدقائنا |
İyi haber şu ki, tahıl gevreği firmasındaki dostlarımız şiddetli rüzgâr yüzünden Philadelphia'da mahsur kalmış. | Open Subtitles | الخبر السار هو أن أصدقائنا في شركة الرقائق "تم إنزالهم في "فيلادلفيا .. بسبب الرياح |
Sanırım dostlarımız oyunu kurallarına göre oynuyorlar. | Open Subtitles | أظن أن أصدقائنا يمارسون اللعبة |