"أن أفهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• anlayabiliyorum
• anlıyorum
• anlamıyorum
• anlayamıyorum
• anlamaya
• anlayabilirim
• anlamadım
• anlamalıyım
• çözmeye
• anlarım
• anlayamamıştım
• anlamam
• anladım
• olduğunu anlamak

Sürücülerin neden bu pisti sevdiğini anlayabiliyorum. O kadar iç içesin ki!
أستطيع أن أفهم لماذا سائقي السباقات يحبون هذه الحلبه, لانك جزء منها

Onları çalmasam da, şu an neler hissettiğinizi çok iyi anlıyorum.
بالرغم من أنني لم أسرقهم يمكنني أن أفهم بوضوح مشاعرك الحالية

Onun gibi birine nasıl olur da tekrar aşık olursun anlamıyorum.
لا أستطيع أن أفهم كيف وقعت في حب واحد كهذا مجددا

Bir şey söylemeye çalıştığını biliyorum ama bir türlü anlayamıyorum.
أعلم أنكِ تقولين شيئاً لكـ.. ن لا أقدر أن أفهم

Onun intihar düşüncesinin nasıl adam öldürmeye sebep olduğunu anlamaya çalışıyorum.
أنا أحاول أن أفهم كيف أن تفكيره بالانتحار قاده إلى الجريمة.

Sevdiğim birinin canına kıydıktan sonra bu yaptığını aklamaya çalışmanı nasıl anlayabilirim?
كيف لي أن أفهم حينما تأخد أحدا أحبه بعيدا وتحاول تبرير الأمر؟

Ve bunu anlayabiliyorum seks endüstrisinin neden güçlü duygulara sebep olduğunu.
وأستطيع أن أفهم لماذا تثير صناعة الجنس مشاعر قوية.

Bakın, Leah'nın neler yaşadığını anlayabiliyorum çünkü bu toplulukla çalıştığım yıllar boyunca her gün gerçekle alakası bile olmayan hikayeler duyardım.
انظروا، أستطيع أن أفهم من أين أتت لياه، بسبب السنوات التي عملتها مع المجتمع. أسمع أساطير كل يوم وهي غير صحيحة مطلقًا.

Sanırım sana neden iğrenç geldiğimi anlayabiliyorum.
أعتقد أنني أستطيع أن أفهم لماذا أنا مقرفةُ لكَ

Böyle bir genetik mutasyona ilişkin neden endişe duyulabileceğini anlıyorum.
والآن أستطيع أن أفهم لماذا هناك قلق حول الأمن لهذا المستوى للتلاعب الجيني.

O dedektiflerin önünde konuşmak istememeni anlıyorum
لا أستطيع أن أفهم عدم رغبتك في التحدث أمام هؤلاء المفتشين

Şimdi daha iyi anlıyorum. Ama eminim ki ilginç domuz avından sonra yine eski Rudolf olacaksın.
كان يجب أن أفهم أكثر .. لكنى متأكده أنه بعد رحلة صيد مثيره

Her zaman nasıl böyle ayaklanacak bir şeyler buluyorlar anlamıyorum.
لا أستطيع أن أفهم كيف دائماً يجعلون الأمور تصعد هكذا

Tehlikeli biri o. Dylan'ın onunla ne işi var anlamıyorum.
لا أستطيع أن أفهم ما الذي يجعل ديلان مرتبطاً به

Gene de neden Angie'yle yatmak istediğini anlamıyorum.
لا يمكننى بأى حال من الأحوال أن أفهم لماذا تريد أن تنام معها؟

Ellsworth'ün nasıl bu kadar güçlendiğini anlayamıyorum.
لا أستطيع أن أفهم كيف استطاع إلسورث أن يزداد قوة

Dediğini anlayamıyorum. Boyuna kan tükürüyor.
لا أستطيع أن أفهم منه إنـه يبصق دمـاء أكثر وأكثر

Neden bu kadar çok insanın tutuklandığını anlamaya çalışıyordum sadece.
أحاول فقط أن أفهم سبب اعتقال هذا العدد من الناس.

ilk seansimizdan beri senin bana neden geldigini anlamaya çalisiyorum.
حاولت أن أفهم منذ جلستنا الأولى لم أنت تأتي لي.

Eğer bir erkeği tam olarak anlayamazsam, bir kadını nasıl anlayabilirim?
لو كنت غير قادر علي أن أدرك كيف أكون رجل كيف يمكنني أن أفهم المرأة؟

O kadar duygusaldı ki, o anlatırken ne dediğini anlamadım bile.
لقد كان عاطفياً جداً لم أستطع أن أفهم ما يتحدث عنه

Senin bu konuya dair deneyimlerini anlamalıyım.
ورغم ذلك علي أن أفهم تجربتك بخصوص هذه الأشياء.

Bu bayı neden benim oyunuma getirdiğini çözmeye uğraşıyorum.
أنا فقط أحاول أن أفهم لم دعوتِ هذا الرجال الى مسرحيتي..

Diğerlerinin eşlerinin olmamasını anlarım ama sizi asla.
أستطيع أن أفهم عدم حصول البقيّة على أزواج، إيّاكِ.

Sonuna varıncaya kadar başını anlayamamıştım.
أنا لا أستطيع أن أفهم البداية حتى أصل الى النهاية.

Birinin, ilkel bir canlıyı sevebileceğini anlamam gerekirdi çünkü ben de seni seviyorum.
يجب أن أفهم كيف أن شخص قد يحب مخلوق دون المستوى لأني أحبك

anladım.Suyu taşıyan ben olmama rağmen aptal ben mi oluyorum?
يمكنني أن أفهم تركتموني أحمل الماء ثم تفاجأتم لاحقاً بأنني غبي

Ama artık bir kadınım, kadın olmanın bir parçası da kalplerin karmaşık şeyler olduğunu anlamak.
لكنني امرأة الآن، وهذا يعني أن أفهم أن القلوب هي شيء معقد.