Tek bildiğim, Kızımın, benim izin verdiğim ve başarısız bir kurtarma operasyonu yüzünden daha çok tehlikeye düştüğü. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن إبنتي بالخارج وبسبب فشل عملية الإنقاذ التي دبرتها أنا فإنها في خطورة أكثر |
Sen bana Kızımın Kızgın televizyon seyircisi önünde kızlığının elden gittiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تقول لي أن إبنتي فُضَّت بكارتها؟ في أمام واحد ونصف المرات جمهور التلفاز الغاضب |
Küçük Kızımın haykırarak benden yardım beklediğini bilmek. | Open Subtitles | عندما علمت أن إبنتي ربما ماتت وتصرخ لكي أحضر و أنقذها |
Dedim ki "kızım bazen hata yapan inatçı bir genç hanımdır" | Open Subtitles | كنت أقول أن إبنتي امرأة شابة عنيدة التي في بعض الأحيان تقوم بأخطاء. |
Hepinizin eşcinsel olduğuna inanmanıza izin verdim çünkü gerçek olmasını istiyordum ama kabul etmek zorundayım ki kızım asla ama asla lezbiyen olmayacak. | Open Subtitles | لقد جعلتكم تصدقون أنها شاذة لأنني أردت أن يكون ذالك صحيحاً لكن يجب أن أتقبل حقيقة أن إبنتي |
1,5 yıldır kayıp olduğunu biliyorum ama hâlâ Kızımın hayatta olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها مفقودة لسنة و نصف لكني مازلت أعتقد أن إبنتي مازالت حية |
Daha sonra Kızımın ve küçük kızının iyi bakıldıklarndan emin ol. | Open Subtitles | ثم تأكد من أن إبنتي وطفلتها الصغيرة يعتنون بها |
Birliğinden Kızımın saldırıya uğradığı söylendi. | Open Subtitles | قادة البحرية أخبروني أن إبنتي كانت في الهجوم. |
Kızımın haftalardır yoğun bakımda yattığını başkasından duymanın insanı ne kadar endişelendirdiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم تألمت عندما علمت عرضاً أن إبنتي بالعنايه المركزه لأسابيع و لم يتم إخبارنا |
Kızımın bu şekilde yaşamak zorunda olmayacağını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد أن إبنتي لن تحظى بحياة كهذه. |
Sonunda Kızımın evleneceğini görecek olmaktan şaşkınım. | Open Subtitles | أنــا عاجز عن الكلام لرؤيتي أخيراً أن إبنتي ستتزوج. |
Seni ilgilendiren, Kızımın değil senin isminin burada olması. | Open Subtitles | لا دخل لك بذلك الذى يجب أن يشغل تفكيرك أن إبنتي ليست مذكورة هنا |
Kızımın güvende olacağına söz verin yeter. | Open Subtitles | عليك فقط أن تعدني أن إبنتي ستكون بأمان، اتفقنا؟ |
Kızımın güvende olacağına söz verin yeter. | Open Subtitles | عليك فقط أن تعدني أن إبنتي ستكون بأمان، اتفقنا؟ |
Bence kızın da bu lütufla kutsanmış, ...ve sanırım Kızımın ruhu senin kızının içinde. | Open Subtitles | أعتقد بأن إبنتك لديها نفس الهبة، وأعتقد أن إبنتي هي بداخل إبنتك |
Beni buraya 9 yaşındaki Kızımın bir sahtekâr olduğunu söylemek için mi çıkardın? | Open Subtitles | هل أحضرتني لأعلى لتقول أن إبنتي البالغة 9 سنوات محتالة؟ |
Bu iş kötü giderse, Larkin, korkarım ki, kızım bunu anlamayacak. | Open Subtitles | (إذا فسد هذا الأمر يا (لاركين . . أنا خائف أن إبنتي . لن تفهم |
Ne yazık ki kızım hâlâ okulda. | Open Subtitles | أخشى أن إبنتي لاتزال بالمدرسة |