ويكيبيديا

    "أن الأشخاص الذين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • insanların
        
    • insanlar
        
    • Şurdaki adama
        
    Bu durum ayrıca, eğer hayalinizde canlandırabilirseniz, çocuklarınızı ve eşlerinizi bombalayan insanların yaşadığınız yerdeki süpermarket etrafında gezebildiği anlamına da gelmekteydi. TED وهذا يعني أيضاً، إن استعطتم تخيل هذا، أن الأشخاص الذين فجروا أطفالكم وأزواجكم كانوا يمشون حول المتجر الذي تعيش بقربه.
    Verilerimiz, 58'den fazla farklı kişiyle iletişim kuran insanların genelde daha iyi müşteriler olduklarını gösteriyor. TED تظهر بياناتنا أن الأشخاص الذين يتجاوز تواصلهم مع أكثر من ٥٨ شخصاً هم وعلى الأرجح مقترضون جيدون.
    Öz farkındalığı olan insanların daha başarılı olduğunu gösteren gerçek anlamıyla tonla araştırma var. TED وفي الواقع، هناك أعداد كبيرة من البحوث التي تُظهِر أن الأشخاص الذين يملكون وعيًا ذاتيًا هم أكثر إنجازًا.
    Eğlenceli olduğu sürece, komik bir fikre benzediği ve tanık olacak insanlar da eğlenceli vakit geçirecekler gibi göründüğü sürece, bu bizim için yeterli. TED طالما أننا نستمتع ويبدو أنها ستصبح فكرة ممتعة ويبدو أن الأشخاص الذين يختبرونها سيستمتعون أيضا، ثم ذلك كاف بالنسبة لنا.
    Ve inanılmayacak derecede beklenmeyen bir şey de, diğer insanlar da bu şekilde hissediyor ve görüyor. TED والشيء الغير متوقع أن الأشخاص الذين يشاهدون ذلك يتملكهم الشعور ذاته
    Şurdaki adama bakın! Open Subtitles أن الأشخاص الذين استقال!
    Şurdaki adama bakın! Open Subtitles أن الأشخاص الذين استقال!
    Bütün cevapları alabileceğini düşündüğün insanların da diğer herkes gibi sıradan insanlar olduklarını görmek çok garip. Open Subtitles إنه فقط شئ غريب أن ترى أن الأشخاص الذين كنت تعتقد أن لديهم جميع الحلول هم فقط بشر كالجميع
    Bazen en az hatırladığımız insanların üzerimizde büyük etkisinin olması çok tuhaf bir şey. Open Subtitles لكم هو مضحك أحياناً أن الأشخاص ..الذين لا نتذكرهم في الغالب يطبعون فينا أعظم التأثير أنا أتذكر أنا كانت تتحلى بالألماس
    Sevdiğiniz insanların, kimsenin onlara zarar veremeyeceği yataklarında uyuduğunu bilmek, huzur verici, hatta rahatlatıcı bir şeydir. Open Subtitles هنالك شيء مريح, وأيضاً مطمئن بمعرفتك أن الأشخاص الذين تحبهم نائمون في أسرّتهم حيث لا يمكن لشيء أن يأذيهم
    Diğer taraftan, diğer insanları öldüren insanların bunun yanlış olduğunu düşünme eğilimi içinde olduklarından da şüphe duyarım. Open Subtitles وعلى الجانب الآخر، أعتقد أن الأشخاص الذين يقتلون الآخرين يعلموا أنهم مخطئين
    Diğer taraftan, diğer insanları öldüren insanların bunun yanlış olduğunu düşünme eğilimi içinde olduklarından da şüphe duyarım. Open Subtitles وعلى الجانب الآخر، أعتقد أن الأشخاص الذين يقتلون الآخرين يعلموا أنهم مخطئين
    Bazen insanların dürüst olduğunu düşünürsün sonra suçlu çıkarlar bazen de tam tersi olur Open Subtitles يتضح أحياناً أن الأشخاص الذين تخالهم أبرياء مذنبون والعكس صحيح
    Aptalca ama onu seven insanların, onun masum olduğuna inandıklarını düşünüyordum. Open Subtitles لقد اعتقدت لغبائي أن الأشخاص الذين كانوا يحبونها
    Araştırmalar gösteriyor ki hayatının anlamı olan insanlar daha metanetli okulda ve işte daha iyiler ve hatta daha uzun yaşıyorlar. TED والدراسات تعرض أن الأشخاص الذين يحملون مغزىً للحياة، انهم أكثر مرونةً، هم أفضل في الدراسة وفي العمل، كما أنهم يعيشون أطول.
    Ona göre, hayatlarında amaç olan insanlar telafi, olgunluk ve sevgi ışığında hikâyelerini anlatıyorlar. TED لقد وَجد دان أن الأشخاص الذين يعيشون حياةٍ ذات مغزىً يميلون لإخبار قصصٍ عن حياتهم مبنيةً على الفداء والنمو والحب.
    Meritokrasinin kötü düşüncesine göre, başkalarından biraz daha fazla şey başaran insanlar aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır. TED والشر في مبدأ الجدارة هو أن الأشخاص الذين حققوا أكثر بقليل من الآخرين لهم قيمة أعلى بقليل من غيرهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد