Son teslim tarihinin farkındayım ve önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعمل على ذلك أعرف الموعد النهائي وأعرف أن الأمر مهم |
Biliyorsun, benden eve gelmemi istedin.Çok önemli olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد طلبتي مني أن أحضر للبيت وقلتي أن الأمر مهم |
- Bunun çok önemli olduğunu bir gün daha bekleyemeyeceğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن الأمر مهم جداً قلت إننا لا نستطيع الانتظار يوماً آخر |
O bir beyin cerrahı; onu arayan herkes işlerinin çok önemli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه جراح دماغ. والجميع يبحث عنه ويظنون أن الأمر مهم جدا. |
Brick, üzgün olmanı anlıyorum ve bunun senin için çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أنك مستاء وأعرف أن الأمر مهم جدًا بالنسبة لك |
önemli olduğunu düşünmesem aramazdım. | Open Subtitles | أنا فقط... لم أكن لأتصل لولا إعتقادى أن الأمر مهم... |
Bunun senin için önemli olduğunu biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد علموا أن الأمر مهم بالنسبة إليك |
Daha önce önemli olduğunu düşünmüyordum fakat birisi içerden bilgi sızdırıyor. | Open Subtitles | -أصغي، لم أعتقد أن الأمر مهم من قبل" " لكن هناك مخبر في شركتنا وأريد معرفة مَن يكون |
Kliniğini arayabilir misiniz? Çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر مهم جداً - بالطبع - |
Arayıp önemli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اتصلت وقلت أن الأمر مهم |
- Van Zandt bunun çok önemli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد فان زاندت أن الأمر مهم |
Ricky çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال ريكى أن الأمر مهم جدا |
Ve önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن الأمر مهم |
Mesajında önemli olduğunu yazmışsın. Hesaplarıma bakıyordum ve sanırsam bir yanlışlıkla karşılaştım çünkü bakiyem sıfır gözüküyor. | Open Subtitles | قالت رسالتك أن الأمر مهم |
Belki de bunun önemli olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | ربما أعتقدوا أن الأمر مهم |
önemli olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا أن الأمر مهم |
Çok önemli olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أن الأمر مهم جدا |
önemli olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبروه أن الأمر مهم. |
önemli olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | حسناً, لقد قلتَ أن الأمر مهم |
Crawford çok önemli olduğunu söyledi sadece. Yani, geç kalmayın tamam mı? | Open Subtitles | (كراوفورد) قال فقط أن الأمر مهم للغاية لذلك لا تتأخروا وحسب، حسناً ؟ |