Bunun nedeni genellikle soran kişinin de bir uygulama yapmak istiyor olması. | TED | وكان ذلك عائدافي كثير من المرات إلى أن الشخص الذي سألني هذا السؤال يرغب بتصميم تطبيق هو أيضاً |
İnsanlarda olduğu gibi, sevdiğiniz kişinin bazı sorunları olduğunu anlamanız bazen 6 ayınızı alabilir. | TED | لكن كما هو حال البشر، بعض الأحيان تمر ستة أشهر قبل أن تستوعب أن الشخص الذي تحب لديه بعض المشاكل. |
Ve bir balık delisi için bunlar oldukça heyecan verici şeyler. Ve daha da heyecan verici olan, bu fotoğrafı çeken kişinin | TED | وبالنسبة لشخص لديه شغف بعالم الأسماك ، يعتبر هذا الأمر مثيراً بعض الشيء. والأمر الأكثر إثارة أن الشخص الذي التقط هذه الصورة |
Sanıyorum ki gördüğü kişinin diğer... hırsızlıkların da sorumlusu olduğunu farz etti. | Open Subtitles | و أنا أفترض أنها اعتقدت أن الشخص الذي رأته كان مسؤول أيضاً عن باقي السرقات |
Şimdi, sizce yanınızda oturan kişi ne kadar maaş alıyordur? | TED | الآن، كم تعتقدون أن الشخص الذي يجلسُ بجانبكم يتلقى راتبًا؟ |
Komiserim, bana bunu yapan kişinin evimin anahtarına sahip şekilde altı yıl yakınlarda oturmuş olabileceğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ملازم هل تخبرني أن الشخص الذي فعل هذا بي قد يكون يعيش حولي لست سنوات ويحمل مفتاح لمنزلي |
Bunu yapan kişinin hapse gireceği türden bir sorun. | Open Subtitles | مشكلة مثل أن الشخص الذي قام بذلك سيذهب للسجن |
Garson ayrıca konuştuğu kişinin kurbanı adı ile tanıdığını söyledi, ama ona öyle bir bilgi vermemiş. | Open Subtitles | النادلة قالت أن الشخص الذي تحدث لها قام بتحديد الضحية بأسمه بدون أن تقوم هي إطلاقاً بإعطائه هذه المعلومة |
Seni bir aynanın önüne getirmek istedim ve sana aynadaki kişinin hoşlandığım kişi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | كنت أرغب أن تكوني أمام المرآة وأخبركِ أن الشخص الذي أحبه كان هذا الشخص في المرآة |
El salladığım kişinin de eski futbol koçum olmadığı da ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبيّن أن الشخص الذي لوحت إليه لم يكن مدربي القديم في كرة الفدم |
Evet, sadece istediğim bu kişinin Blair Waldorf olabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | نعم ولكن لم يخطر ببالي أبداً أن الشخص الذي أريده هي بلير والدورف |
Joe ve Lizzy Adler'ı öldüren kişinin aynı kişi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذا انت تعتقدين أن الشخص الذي قتل جو هو نفسه الذي قتل ليزي أدلر ؟ |
Size atanan çemberde kalın, taklit ettiğiniz kişinin oynadığından emin olduğunuz filmlerden alıntılar yapın. | Open Subtitles | إبقى في الربع المخصص لك إقتبس جملاً من الأفلام التي أنت متأكد أن الشخص الذي تقلده قد شارك فيها |
Kaçan biri asla durup kapıyı dikkatlice kapatmaz buda tetiği çeken kişinin hiç terk etmediğini gösterir. | Open Subtitles | لايوجد شخص يخرج بسرعه دون ان يسد و يغلقُ الباب بعناية وهو ما يعني أن الشخص الذي سحب الزناد لم يُغادر |
Ölen kişinin daha iyi bir yere gittiği söylenir. | Open Subtitles | تقول لهم أن الشخص الذي مات قد ذهب إلى مكان أفضل |
Yetkiye sahip olan kişinin, her ağzı olan ukala piç tarafından sürekli eleştirilmesi demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أن الشخص الذي في القيادة يحصل على خيار ثان من كل وغد صغير ذكي |
Kesintilere bu adı kullanan kişinin sebep olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن الشخص الذي يستخدم هذا المقبض فهو مسؤول عن أنقطاع التيار الكهربائي. |
Ona öğreten kişinin vasıflı olması gerektiğini düşünüyorum sadece. | Open Subtitles | ولكنني فقط أظن أن الشخص الذي يعلمه يجب أن يكون مؤهلاً |
Sevdiğin, on yılını beraber geçirdiğin kişinin... ..geri dönmeyebileceği haberini almak | Open Subtitles | سماعكِ أن الشخص الذي تحبينه، الذي قضيتِ معه عقودًا، قد لا يعود. |
(Gülüşmeler) İş yerinizde, yanınızdaki kabinde veya masada oturan kişi ne kadar maaş alıyordur sizce? | TED | (ضحك) في العمل، كم تعتقدون أن الشخص الذي يجلسُ في الحجرة المجاورة لمكتبكم يُدفعُ له كراتب؟ |