Bebeğin onun ama senin olmama ihtimali var ufak da olsa | Open Subtitles | هناك فرصة صغيرة أن الطفل قد يكون ابنه و ليس ابنك |
Jessica'yı bulduklarında, evden ayrıldığında Bebeğin iyi durumda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما وجدوا جيسيكا ،قالت أن الطفل كان بخير عندما غادرت. |
diye sordu. ve ona küçük Bebeğin kurtulamadığını söylediler -- son nefesini geminin kliniğinde vermişti. | TED | قالوا لها أن الطفل الصغير لم ينجو، لفظ آخر نفس في عيادة السفينة. |
4 tane çalışan ve 4 tane çalışmayan batarya var, Bebek dev çalışan batarya yığınını çalışmayanlarla karıştırdı. | TED | لديك أربع بطاريات تعمل وأربع بطاريات لا تعمل موضوعين في مجموعات منفصلة، ولكن يبدو أن الطفل العملاق قد خلطهم جميعًا. |
Bu harika. Gerçi, bir çocuk üç ayda pek bir şey öğrenemez. | Open Subtitles | يبدو عظيماً، برغم أن الطفل لا يتعلم الكثير في ثلاثة أشهر فقط |
Bu sadece bir kurgu. Ayrıca Çocuğun ondan olmadığını da düşünüyor. | Open Subtitles | الآن هى مجرد أوهام أنها أيضا تعتقد أن الطفل ليس ابنها |
Bununla beraber, mahkeme savunmanın talebini dikkate alarak ve karnındaki Çocuğun annesinin suçlarından dolayı cezalandırılamayacağına karar verdi. | Open Subtitles | على الرغم ، قد إعتبرت هذه المحكمة طلب الدفاع ، و نرى أن الطفل الذي تحمله |
Bebeğin süt dişini gösterdi ve "benziyoruz" dedi. | Open Subtitles | وأخبرته أن الطفل على وشك أن يحصل على ضرسه الأول الدائم وغرقنا فى الضحك |
Bana bunun, Bebeğin akıllı ama kalpsiz olacağı anlamına geldiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | اخبروني أن هذا يعني .. أن الطفل . سيكون ذكياً ، وبلا قلب |
Adam bana, tüm bunlar olurken Bebeğin dayandığını söyledi. | Open Subtitles | وقد قال لي الرجل، أن الطفل تحمل بكل مرارة إلقاء هذا السحر |
Görünüşe göre 4 ay sonra, çok sağlıklı bir Bebeğin olacak hayatım. | Open Subtitles | يبدو أن الطفل سيكون بكامل صحته ولكننا لسنا متأكدين من ذلك |
Hamile genç mesaj forumum, Bebeğin tüm gıdalarını anneden aldığını yazıyordu, bu yüzden sevdiği şeyler vermen gerekiyormuş. | Open Subtitles | ـ رسالة مجلس المراهقات الحوامل تقول أن الطفل يحصل على الطعام من الأم |
Bebeğin bir babaya ihtiyacı olduğunu biliyorum ama böylesine değil. | Open Subtitles | أعلم أن الطفل يحتاج لأب لكن ليس أباً كهذا |
Benim için, içindeki Bebeğin son şansım olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | بالنسبة لي, أعتقدت أن الطفل الذي بداخلك كانت فرصتي الوحيده |
Aslında annemin dırdırı yüzündendi. Ama sanırım bu Bebek de perçinledi. | Open Subtitles | لمجرد أن تكفّ أمي عن الشكوى فحسب . لكن يبدو أن الطفل قد جمعنا سوياً بالفعل |
Sayın Vali, bildiğim kadarıyla Bebek vurulup öldürülmüştü. | Open Subtitles | يا سيادة المحافظ، لقد فهمت أن الطفل قد قتل رمياً بالرصاص مع والديه |
Sana, bir Bebek bile bu silahı kullanabilir dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك للتو أن الطفل يستطيع أن يمسك بهذا المسدس. |
İçinde bir çocuk yetişirken başka bir çocuk olmasın diye çok kan alıyorlar. | Open Subtitles | يجب عليهم أخد الكثير كي ستأكدوا أن الطفل لن ينمو مثلاً خارج الرحم. |
bir çocuk hem anne hem de baba sevgisi almalı. | Open Subtitles | بتُ أرى الآن أن الطفل بحاجة لحب كلا الأبوين |
Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse... | Open Subtitles | قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت |
Ondan kısa bir süre sonra, Çocuğun da kaybolduğunu duydum. | Open Subtitles | و بعد هذا بمدة قصيرة سمعت أن الطفل اختفى أيضاً |
Biliyor musun, doğru olanı yapacağım çünkü geri kalan ömrünüzü, hayatınızı eskiden eziyet ettiğiniz Çocuğun kurtardığını bilerek geçireceksiniz. | Open Subtitles | أتعرف، سآخذ الطريق السريع لأنه عليكما أن تعيشا بقية حياتكما مدركين أن الطفل الذي إستخدمتماه لتعذيبكما قد أنقذ حياتكما |
Çünkü karnındaki Çocuğun benim olduğunu düşünüyorum, Eric'in değil. | Open Subtitles | لأنني أعتقد أن الطفل الذي ينمو في أحشائك هو طفلي وليس طفل (إيريك) |