Bir Belediye Meclis Üyesinin suçlanmasının yaklaştığını, doğrulayabilir ya da inkar edebilir misiniz? | Open Subtitles | يمكنك أن تؤكد أو تنفي أن لائحة الاتهام من كولنز الوزيره وشيكة؟ |
Bu belgelerin o e-posta hesabından gönderildiğini doğrulayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيمكن أن تؤكد لي بأنّ هذه هي النسخة المطبوعة من رسائل ذلك الحساب ؟ |
Evet. Birden fazla katil olduğunu doğrulayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تؤكد أن هناك أكثر من قاتل ؟ |
Bay Brannan, emirleri duyduğunuzu teyit etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | سيد برانان أريدك أن تؤكد بأنك قد سمعت أوامرك |
Kafatasını gördüğünüzü teyit etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تؤكد أن ترى عظمة الجمجمة. |
Ama ACN güvenilirliğini doğruladı ve Maggie Jordan şu anda bu haber için Boston'da bekliyor. | Open Subtitles | لكن أستطاعت شبكة (أي سي أن) أن تؤكد صحة كلامة و الآن معنا (ماغي جوردان) من (بوسطون) لتعطنا هذا التقرير |
Bunları hasta olduğunu kanıtlayabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تؤكد أنهم مرضى؟ |
Bu gerçekliğini doğrulayabilir -- Bu kadar soru ne için? | Open Subtitles | - التي يمكنها أن تؤكد ... -لماذا كل هذه الأسئلة؟ |
Marwan'ın binada olduğunu doğrulayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تؤكد أن (مروان) بالداخل؟ |
Bunu Bay Hoover için teyit etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | (أريدكَ أن تؤكد ذلك للسيد (هوفر |
Eyalet, hasta anne hikayesini doğruladı, Haddad'ın da hikayesi kısmen tutuyor. | Open Subtitles | اسمع، الولاية يمكن أن تؤكد القصة بخصوص الوالدة المريضة، لكن تم التحقق من جزء من قصة (حداد) |
ZNN, mesajın Washington bürosu müdürümüze yollandığını doğruladı. | Open Subtitles | تلقَ التحقيق من عدة مصادر)" وشبكة "زي-إن-إن" تستطيع أن تؤكد أن الرسالة أرسلت)" "(عبر البريد الإلكتروني "("إلى رئيس مكتبنا في "واشنطن") |
- Onun kral olduğunu kanıtlayabilir. | Open Subtitles | -يمكنها أن تؤكد أنه الملك |