ويكيبيديا

    "أن تحذر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dikkat et
        
    • dikkat etmelisin
        
    • uyarmalısın
        
    • Dikkatli olsan
        
    • sağlamcı olmamalısın
        
    • sakınmalısın
        
    • dikkatli olman
        
    dikkat et baba yeni sekreterin önceliklerinin yerlerini değiştirebilir. Open Subtitles يستحسن أن تحذر أبي وإلا فإن مساعدتك الجديدة ستعيد ترتيب اولوياتك
    Yuh amına koyayım, dikkat et de denize düşmesin. Open Subtitles اللعنة, عليك أن تحذر من أن تسقط من الباخرة
    Eve kimi aldığına dikkat etmelisin. Open Subtitles يا رجل يجب عليك يجب أن تحذر من الأشخاص الذين تسمح لهم بدخول منزلك
    Kendine dikkat etmelisin, Judah. Dizginleri bir ele alırsa, seni çok kötü zorlar. Open Subtitles يجب أن تحذر عندما تسيطر عليك ستقودك بمنتهي الشده
    Salmadan önce herkesi uyarmalısın. Open Subtitles يجب أن تحذر أحداً قبل إطلاقها لقد كان فمي مفتوحاً
    Dikkatli olsan iyi olur. Daha bugün neredeyse yakalıyorlardı seni Open Subtitles حَريّ بك أن تحذر كادوا يمسكونك اليوم
    Ama fazla sağlamcı olmamalısın. Open Subtitles عليك أن تحذر
    Bu yüzden kadının hikayesinden sakınmalısın. Open Subtitles لذا أنت يجب أن تحذر من قصة الإمرأة
    Ama, zaman yolculuğu ile tarihi değiştirecek bütün bu şeyler çok dikkatli olman gerekir yahu! Open Subtitles حسناً, أخبرني, كل هذه الأشياء المتعلقة بتغيير التاريخ, بالسفر في الزمن... لابد أن تحذر منها.
    Meksikalılar hakkında söylediklerine dikkat et. Open Subtitles من الأفضل لك أن تحذر مما تقوله عن المكسيكيين.
    Üç yasaktan bahsetmişken Jiraiya Sensei'ye de dikkat et, tebane. Open Subtitles بذكر المحظورات الثلاثة، عليك أن تحذر من المُدرب جيرايا
    dikkat et Pat, patlamak üzeresin. Open Subtitles الافضل لك أن تحذر, ربما لكمة مفاجأه
    Çaresiz düşmana fazla baskı yapmamaya dikkat etmelisin. Open Subtitles عليك أن تحذر ألا تضيق الخناق على خصم يائس بشدة
    dikkat etmelisin. Open Subtitles لذا عليك أن تحذر
    Kırmızı ete dikkat etmelisin. Open Subtitles لا بُد أن تحذر اللحم الأحمر.
    Gaz salmadan önce birilerini uyarmalısın. Open Subtitles لابد أن تحذر زميلك قبل أن تفعل هذا
    - Sam'i uyarmalısın. Open Subtitles أريدك أن تحذر (سام)
    Dikkatli olsan iyi olur. Vermont'ta da böyle dağıtırsan, soğuktan donarsın. Open Subtitles يجب أن عليك أن تحذر لو حصل لك ذلك في" فرمونت" ستتجمد في العراء
    Dikkatli olsan iyi edersin! Open Subtitles يجدر بك أن تحذر
    Ama fazla sağlamcı olmamalısın. Open Subtitles عليك أن تحذر
    Ondan sakınmalısın. Open Subtitles يجب أن تحذر منه .
    Söylesene, zaman yolculuğu ile tarihi değiştirecek bütün bu şeyler çok dikkatli olman gerekirdi yahu! Open Subtitles حسناً, أخبرني, كل هذه الأشياء المتعلقة بتغيير التاريخ, بالسفر في الزمن... لابد عليك أن تحذر منها!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد