Evet. Sadece sosyal vasıflarını arttırmak için içmelisin. | Open Subtitles | أجل، عليك أن تشرب فقط لتحسين مهاراتك الإجتماعية |
Tamam, benden uzak dur, tamam mı? - Çıkart beni buradan! - Bunu içmelisin. | Open Subtitles | حسنا,فقط أبتعدى عنى, دعينى اخرج من هنا يجب أن تشرب هذا |
Görevdeyken ne hakla içki içersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤ أن تشرب بينما أنت في مهمه ؟ من بالداخل هناك ؟ |
İçecek bir şey hoşunuza gider diye düşündüm, sonra da akşam yemeği. - Bay Castellano. | Open Subtitles | فكرت في أنك تريد أن تشرب مرطباً، ثم تتعشى |
Kapattıktan sonra dışarıda bir şey içmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد .. هل تريد أن تشرب شيئا عندما نغلق ؟ |
Direkt birlikte içelim deseydim yine ciddileşip içki içmeyecektin. | Open Subtitles | ،إذا طلبت منك أن تشرب معي ،سوف تصبح جاد مرة أخرى و تتوقف عن الشرب |
Eğer dediğin gibiyse istediğini iç. | Open Subtitles | إذا كان كما تقول فبوسعك أن تشرب كل ما تريده |
Yolda giderken içemezsin. Çok sarsıntı olur. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تشرب على عربة، ستمر على مطبات كثيرة |
İstediğin kadar içki içebilirsin ve içki sersemliği falan yok. | Open Subtitles | يمكن أن تشرب كل ما تريد وليس هناك صداع من الكحول |
Ama rahip olmak için çok kahve içmelisin. | Open Subtitles | لكنّك يجب أن تشرب الكثير من القهوة لكونك كاهن |
Ama rahip olmak için çok kahve içmelisin. | Open Subtitles | لكنّك يجب أن تشرب الكثير من القهوة لكونك كاهن |
Molalarda bir şeyler içmelisin. Susuz kalmanı istemem. | Open Subtitles | من الأفضل أن تشرب بالاستراحة لا أريدك أن تصاب بالجفاف |
Bir çingeneyle ya içersin ya da onu hapse tıkarsın! | Open Subtitles | أنت فقط إما أن تشرب مع غجري أو تلقيه في السجن |
Bir bar on yılda, dokuz ay açıksa, kusana kadar içersin. | Open Subtitles | حين تفتح الحانه 9 شهور كل 10 سنوات فعليك أن تشرب حتى ترتوي |
İyi akşamlar. İçecek bir şey alır mısınız? | Open Subtitles | سيّدي ، مساء الخير أتريد أن تشرب شيء؟ |
İçecek bir şey ister misin? | Open Subtitles | لا يوجد سبب معين هل تود أن تشرب شيئاً ؟ |
Teşekkür ederim bir şey içmek ister misin? | Open Subtitles | شكراً هل ترغب في أن تشرب شيئاً؟ |
Titriyorsun Loudee. Bir şeyler içmek ister misin? | Open Subtitles | أنت تَرتعشُ، "لودوي" هل تريد أن تشرب شيئاً؟ |
Uçak kullanırken içki mi içeceksin? | Open Subtitles | أتعتقد أنه من الصواب أن تشرب وأنت تطير ؟ |
Hiç değilse benimle ve Bridget'le doğum günü için bir içki iç. | Open Subtitles | على الأقل ابقى من أجل أن تشرب نخب عيد ميلاد بريدجيت |
Onunla fazla içemezsin, ama bu senin için daha iyi tabi. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تشرب الكثير مقابل هذا, لكن قد يكون هذا مناسباً لك الآن. |
Artık istediğin şeyi içebilirsin Jimmy, çünkü artık işimiz bitti. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أن تشرب كل ما تريد الآن، جيمي، لأننا انتهينا من المباراة. |
Selam, süt yarışması yapacağız ve bir galon sütü bir saatte içmeye çalışacağız ya da, içebildiğimiz kadar hızlı aslında. | Open Subtitles | مهلا , نحن سأفعل التحدي الحليب , ونحن سأحاول أن تشرب غالون من الحليب في ساعة واحدة أو , في الواقع , بأسرع ما يمكن. |
Bol bol meyan kökü gazozu içiyorsun, geriye yaslanıyorsun ve açıyı ayarlıyorsun. | Open Subtitles | ليس صعب ، فقط عليك أن تشرب الكثير من بيرة الجذر وتنحى الظهر... وحسب الزاوية... |
Tedavi sürecinde, içki içmene izin veriyorlar. | Open Subtitles | العلاج هو أن تشرب باستمرار. |
Dört bira içtikten sonra kanepede sızdığında mı? | Open Subtitles | بعد أن تشرب 4 كؤوس ويغشى عليك على الأريكة؟ |