"أن تصدقني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Bana inanmak
• Bana inanmalısın
• Bana inanmalısınız
• İnanın
• inan bana
• bana inanmanı
• bana inanmıyorsun
• güvenmelisin
• inanabilirsin

Çok kötü bir şey yapmak üzere, Bana inanmak zorundasın!
لا، إنه على وشك القيام بعمل مرعب، عليك أن تصدقني

Lütfen. Bana inanmak zorundasın. Aklım tamamen başımda.
أرجوكَ, عليك أن تصدقني, أنا لستُ مُعتَلَّة.

Bak, konserdeki olayda hatalı olduğumu biliyorum fakat şimdi Bana inanmalısın.
أعرف أني أخفقت في الحفلة و لكن الآن يجب أن تصدقني

Bana inanmalısın. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
يجب أن تصدقني لم يكن هناك ما أستطيع فعله

Bana inanmalısınız efendim düşündüğünüz gibi değil. / Asla olmaz.
أوين : يجب عليك أن تصدقني سيدي إنه ليس ما تعتقده توني :

İnanın bana, daha iyi bir yer olduğunu bilseydim onu oraya kendim götürürdüm.
عليك أن تصدقني ، لو كنت أعرف مكاناً فضل من هنا لأخذتها بنفسي

Kulağa çıIgınca gelecek, biliyorum. Ama Bana inanmak zorundasın.
هذا يبدو جنونياً أعرف ولكن يجب أن تصدقني

Bana inanmak istemiyorsanız, bunun için yapabileceğim bir şey yok.
الاَن, إذا لم ترد أن تصدقني ليس هنالك شيء يمكنني فعله حول ذلك

Üzgünüm. Beni tanımadığını biliyorum ancak Bana inanmak zorundasın.
أناآسفة،أنت لاتعرفني، و لكن يجب أن تصدقني

Bana inanmak zorundasın, bu ölüm kalım meselesi.
عليك أن تصدقني هنالك أمر بالغ الأهمية يتوقف عليها.

Bilmiyordum. Bana inanmak zorundasın, bundan daha iyiler.
لم أكن على علم بهذا عليك أن تصدقني, هم أفضل من هذا

Her şeyin düzeleceğini söylüyorum ve sen Bana inanmak zorundasın.
و يجب عليك أن تصدقني عندما أقول لك ذلك بأن الأمور ستصبح أفضل

Koç, bir şey söylemedim. Bana inanmalısın!
أيها المدرب أنا لم أقول أي شيء يجب أن تصدقني

Ama, onları düşünüyorum dediğimde Bana inanmalısın.
ولكن عليك أن تصدقني عندما أخبرك بأنني أهـتـم بشـأنـهم

Bana inanmalısın. Hayat devam ediyor.
يجب عليك أن تصدقني في هذا يا رجل، الحياة تستمر

Bana inanmalısın. Güçlerinin yok olduğunu bilmiyordum.
،يجب أن تصدقني لم أكن أدري أن قواك ستختفي

Dinleyin, Bana inanmalısınız. Siz benim büyük büyük amcamsınız.
انصت إلي , عليك أن تصدقني , أنت عمي الأكبر

Bana inanmalısınız. Siz benim büyük dayımsınız.
اسمع ، يجب أن تصدقني أنت عمنا الأكبر

Hiçbir şey söylemedim lütfen inanın bana. Canımı bağışlayın!
. لم أقل شيئاً . يجب أن تصدقني ، من فضلك

Çünkü inan bana, ben kendimi ikimize de yetecek kadar cezalandırdım.
لأنّ عليكَ أن تصدقني لقد عاقبتُ نفسي بما فيه الكفاية لكلينا

Tek yapabileceğim, sana üzgün olduğum söylemek ve bana inanmanı ummak.
وكل ما أستطيع إخبارك هو أنني آسف وأتمنى أن تصدقني

- Neden bana inanmıyorsun?
ـ لماذا لا تريد أن تصدقني ؟

Güven bana. Ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyorum. Bana güvenmelisin.
ثق بي، أنا أعلم تماماً ما أفعله، عليك أن تصدقني!

Bana inanabilirsin.
يمكنك أن تصدقني نحنُ في محيط الهدف