"أن تعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yeniden
• geri vermeden
• tekrar
• gözden
• bir daha
• geri vermen
• geri vermeni
• götürmelisin
• geri verebilir
• geri vermesini
• tekrarlayabilir
• iyi edersin

Şimdi bekârsın, gönül eğlendireceğini ve sönmüş ateşi yeniden alevlendireceğini mi düşündün?
الآن أنت عازب ، ومتاح فأعتقدت أنه يمكنك أن تعيد إيقاد الشعلة؟

Bir bardağı ne zaman kavrayacağımızı, ya da o bardağın ne zaman hareket edeceğini ve bizim onu yeniden yönlendirmemiz gerektiğini biliyoruz.
آنت تعلم كليا عندما تريد الإمساك بكأس أو قد يتحرك الكأس فيجب عليك أن تعيد تحديد موقعه.

Öyleyse filmleri geri vermeden önce neden bunları yapıştırmadın ha?
لماذا لم تعيد لصق هذا قبل أن تعيد الأفلام؟

Çok geçmeden konumunuzu tekrar düşünmenizi ve anlaşmaya uygun bir şekilde düzeltmenizi umuyoruz.
نأمل أن تعيد النظر في منصبك من دون تأخير وتعديله ليتوافق مع الاتفاق

Arabana göz önüne alacak olursak, belki de kararını gözden geçirmelisin.
نسبةً لنوع سيارتك ربما كان يجب أن تعيد النظر في ذلك

Korkunç bir hata yapmak üzeresin. bir daha düşünmeni rica ediyorum.
أنت على وشك اقتراف خطأ فادح وأطلب منك أن تعيد التفكير

Dün parayı geri vermen gerektiğini söylerdim ama bugün hastaneye yüklü bağış yapıldı.
بالأمس كنت لأقول لك أنه يجب أن تعيد النقود أما اليوم فقد أتى للمستشفى نقود كثيرة

Benim için, ona parasını geri vermeni istiyorum.
والأن أريدك أن تعيد إليه ماله، من أجلي

Bu elbiseyi Amerika'ya götürmelisin, Cadılar Bayramında tekrar giyersin.
يجب أن تعيد هذا الزي للولايات المتحدة يمكنك أن ترتديه في عيد الهالوين

Bana zamanımı geri verebilir misin?
هل بإمكانك أن تعيد إلى الزمن ؟

Ve Bayan Biasi'ye de bir mektup yolladık, paranın tamamını geri vermesini yoksa ceza gerekeceğini belirttik.
ولقد أرفقنا خطاب إلى السيدة بياسي نطالبها فيه أن تعيد المال كاملاً وإلا ستتعرض للعقوبة

Hiç tanımadığım avukatım tekrarlayabilir mi?
أود من محاميتى التى لم أقابلها من قبل أن تعيد ما قالته

Petrolün fiyatı tabana düşüyor. O şirket batıyor ve sonra petrolün fiyatını yeniden çıkarabiliyorsunuz.
ينخفض سعر النفط . تلك الشركة تخرج من مجال الأعمال، ثم يمكن أن تعيد رفع سعر النفط.

Sizin için üniversite nedir? Bunu yeniden düşünmeniz gerekiyor.
عليك أن تعيد التفكير , ما هو هدف الجامعة ؟

Yani bunu düşünürken, Mars'ta yaşamak için bazı şeyleri yeniden tasarlamak zorundasınız.
مادمت تفكر بذلك، إذًا عليك أن تعيد تصميم الأشياء فقط لتذهب إلى المريخ.

Bunlar, devletlerin şimdi kendi kurumlarını yaratmak amacıyla ekonomilerine yeniden yatırım yapmak için kullandıkları vergiler.
بمقدور الحكومات أن تعيد استثمار هذه الضرائب في اقتصاداتها لبناء مؤسساتها الاقتصادية.

Filmleri geri vermeden önce neden bunları yapıştırmadın?
لماذا لم تعيد لصق هذا قبل أن تعيد الأفلام؟

O güvenini kaybetmiş. Senden onu tekrar yerine koymanı beklediğini düşünüyorum.
لقد فقد ثقته بنفسه، لقد أرادك أن تعيد له بعض منها

Bence eninde sonunda bazı arkadaşlıklarını gözden geçirmen gerekecek.
فى مرحلة زمنية معينه أن تعيد تقييم علاقاتك بأصدقائك

bir daha sefere vur emri verdiğinde dekoratörünü öldürtebilirsin.
المره القادمه قبل أن تطلب سريعا لابد أن تعيد النظر فى ديكوراتك

Oğlumu bana geri vermen için dua ettiğimde aynada aynı bakışı görmüştüm.
حين كنت أصلّي أن تعيد لي ابني.

Bu kibar adama yazısını geri vermeni istiyorum.
أريدك أن تعيد لهذا الرجل اللطيف مقالته

Bu yaşlıları evine, yaşlılar evine götürmelisin.
يجب أن تعيد هؤلاء المسنين إلى منزلهم

Ona lanet gömleğini geri verebilir misin?
ايمكن أن تعيد لها قميصها؟

Çünkü ona bir ders vermeliyiz ve parayı kendisinin geri vermesini istiyoruz.
لأن هذه لحظة تدريسية، ونحن نريدها أن تعيد النقود برغبتها.

Ben de akşama doğru seni arayayım diyordum ilk taslağım hakkındaki yorumlarını tekrarlayabilir misin diyecektim?
كنت أفكر أن أتصل بك هذا العصر لأني كنتُ آمل أن تعيد النظر لبعض الأفكار التي كنتَ تملكها بشأن مسودتي الأولى

Beni kazıklayabileceğini düşündüysen bir daha düşünsen iyi edersin!
إذا كنت تظن بأنك تستطيع خداعي فمن الأفضل أن تعيد التفكير