Bunu yapamazsın. yapamazsın! Bana daha fazla zorbalık taslayamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك أن تفعلى ذلك , لا يمكنك لا يمكنك أن تنميرنى أكثر من ذلك |
Bunu yapamazsın. Sabah 9.00'da stüdyoda olmam lazım. | Open Subtitles | -لا يمكن أن تفعلى هذا يجب أن أكون فى الأستديو فى الساعه 9 سباحا ً |
Pekala, belki de kendini mutlu edecek bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | حسنا. ربما يتعين عليك أن تفعلى شيئا يجلب السعادة لك |
Gizli bişeyler keşfetmeye gittiğinde, normalde yapmayacağın şeyler yapmalısın | Open Subtitles | و فى هذه الأحول عليك أن تفعلى أشياء غير طبيعية |
Bundan iyisini yapabilirsin. Sandalye dolu mu? - Evet. | Open Subtitles | هيا يا ايرما,أنت يمكن أن تفعلى أفضل من هذا هل ذلك المقعد محجوز؟ |
- Anne-- Bundan daha iyisini yapabilirsin. İnan bana Onu 1 ayda unutursun. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلى أفضل من ذلك صدقينى ستنسين أمره خلال شهر |
Bunu yapmamalıydın. | Open Subtitles | ما كان يجب أن تفعلى ذلك يا امى |
Eğer bağırırsan, beni sinirlendirmekten başka birşey yapmamış olursun ve bunu yapmak istemezsin. | Open Subtitles | فلن يؤدى ذلك الى شىء سوف إغضابى وأنتِ لا تريدى أن تفعلى ذلك |
- Her şeyi tek başına yapamazsın. | Open Subtitles | أنتى لا تستطيعى أن تفعلى كل شيء بنفسك |
Her şeyi kendin yapamazsın. | Open Subtitles | أنتى لا تستطيعى أن تفعلى كل شيء بنفسك |
Bak, bunu yapamazsın. | Open Subtitles | إنظري .. لا يمكنكِ أن تفعلى هذا |
Ne? Sakin olun -Bunu yapamazsın Julian | Open Subtitles | صحيح ، إهدأوا قليلا لا يمكنك أن تفعلى هذا يا "" جيليان "" نحن لا نحبه |
Biliyor musun ne yapmalısın? | Open Subtitles | أنتى تعرفين ما يجب عليكى أن تفعلى |
İyi bir şeyler yapmalısın. İyi bir kariyerin, bir sürü paran var... | Open Subtitles | عليكِ أن تفعلى شيئاً صحيحاً ، الحصول علىوظيفةجيدة,الكثيرمنالمال... |
Ve sen de aynısını yapmalısın. | Open Subtitles | ويجب أن تفعلى نفس الشئ |
Hadi, bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | هيا , يجب أن تفعلى شيئاً ما |
İkimizde bunun bir zaman kaybı olduğunu biliyoruz. Belki sen yapabilirsin ama... | Open Subtitles | كلانا يعلم أن ذلك مضيعة للوقت ربما يمكنك أن تفعلى ذلك ، و لكن |
yapabilirsin, yapabilirsin! | Open Subtitles | يمكنكِ أن تفعلى ذلك, يمكنكِ أن تفعلى ذلك |
Bunu bana yapmamalıydın. | Open Subtitles | ما كان ينبغى أن تفعلى ذلك بى |
Eğer bağırırsan, beni sinirlendirmekten başka birşey yapmamış olursun ve bunu yapmak istemezsin. | Open Subtitles | فلن يؤدى ذلك الى شىء سوف إغضابى وأنتِ لا تريدى أن تفعلى ذلك |