Cesur olmalısın, Louis. | Open Subtitles | يجب أن تكون شجاعاً, لويس. |
Cesur olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون شجاعاً الآن |
Cesur olmalısın, dostum. | Open Subtitles | يجب أن تكون شجاعاً |
Tanrı cesur olmanı istiyor. Olabilirsin de. | Open Subtitles | الله يريدك أن تكون شجاعاً ويمكنك أيضاً أن تكون |
Packard'a karşı cesur olmaya çalış... yoksa seni öldürebilir. | Open Subtitles | حاول أن تكون شجاعاً أمامه وسيقتلك على الفور |
Cesur olmalı ve iyi davranmalısın. Tamam mı? | Open Subtitles | عليك أن تكون شجاعاً ومؤدباً فحسب، إتفقنا؟ |
Şimdi Cesur olmalısın genç Robin. | Open Subtitles | لابدّ أن تكون شجاعاً الآن، أيها الصغير (روبن) |
- Dikkatini topla, Mariah. Cesur olmalısın. | Open Subtitles | ، (عليك أن تبقى مركزاً يا (مارايا . عليك أن تكون شجاعاً |
Cesur olmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | نريدك أن تكون شجاعاً, حسناً؟ |
dedi. (Gülüşmeler) Bunun üzerine Carr Hanım bana doğru eğildi, parmağını yüzüme koyup "İşte bu yüzden çok çok çok Cesur olmalısın." | TED | (ضحك) وعندها مالت السيدة كار نحوي ، وأشارت بإصبعها إلى وجهي ، وقالت : " ولهذا يجب عليك أن تكون شجاعاً ، شجاعاً ، شجاعاً." |
Artık sen de Cesur olmalısın Harry. | Open Subtitles | (يجب أن تكون شجاعاً الآن يا (هاري |
Senden cesur olmanı istiyorum, evlat. | Open Subtitles | على أي حال أريدك أن تكون شجاعاً من أجلي يا بني |
Şimdi cesur olmanı istiyorum biraz. | Open Subtitles | يجب أن تكون شجاعاً من أجلي |
Patchi, babam gibi cesur olmaya çalış. | Open Subtitles | (باتشي)، حاول أن تكون شجاعاً مثل أبيّ. |
"Cesur olmalı ve bunu kardeşlerine göstermelisin." | Open Subtitles | "يجب أن تكون شجاعاً من أجل أخواتك" |