Onunla gurur duymalısın. | Open Subtitles | إلى الإستخبارات الجالية. أنت يجب أن تكون فخور جدا منه. |
Gerçekten gurur duymalısın, Norman! | Open Subtitles | لآبد أن تكون فخور جداً يا نورمان |
Önüne çıkan harika bir fırsat bu, onunla gurur duymalısın. | Open Subtitles | هذه فرصة مدهشة يجب أن تكون فخور بها |
Bu önemsediğin anlamına gelir. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | هذا يعني بأنك تهتم يجب أن تكون فخور |
Onunla gurur duymalısın. | Open Subtitles | هي a بنت جيدة. أنت يجب أن تكون فخور بها. |
Bununla gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور بذلك |
gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور بذلك. |
Güzel. Bununla gurur duymalısın, Dan. | Open Subtitles | -جميل , أنت يجب أن تكون فخور بهذا |
Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | عليك أن تكون فخور |
Bununla gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور بذلك |
gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور |
gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور |
- Bununla gurur duymalısın! | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور بذلك! أعني ... |
Buınunla gurur duymalısın, öyle değil mi? | Open Subtitles | -يجب أن تكون فخور -حقاً؟ |
Onunla gurur duymalısın Charles. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخور بها يا (تشارلز). |