Bak, biz tüm bu olanları halledene kadar beklemelisin tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى نعرف نهاية الأمر، حسناً؟ |
Yakınlaşana kadar beklemelisin. Bunların derdi ne? | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى يصبحوا في مرماك لماذا هم هكذا ؟ |
Eğer ki kanunlar seni haksız yere suçladıysa aklanana kadar beklemelisin. | Open Subtitles | اذا كان القانون قد اتهمك ظُلمًا بالفعل فيجب عليك أن تنتظر حتى تثبت برائتك |
Ajanstaki bayan iyi olduğunu haber verecekmiş ama şahsen konuşabilmek için yarına kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | وكيلتك قالت بأنها ستخبرها بأنك بخير لكنني أخشى بأنك يجب أن تنتظر حتى الغد لتتحدث معها بنفسك |
Annemden istediğin neyse eve gelene kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | أياً كان الذي بينك و بين أمي عليك أن تنتظر حتى تعود إلى المنزل |
Şuan, benim tavsiyem, o şahidi bulana kadar beklemeniz ve sonra da onu halletmeniz. | Open Subtitles | الآن، ونصيحتي هي أن تنتظر حتى يحصل على الشاهد ومن ثم يا تقضون عليه |
Benim istediğimi yapmak için siz şafağa kadar beklersiniz | Open Subtitles | ما أريدك أن تفعله أن تنتظر حتى الفجر |
- Evet. - Seninle geriye döneceğiz. O zamana kadar bekleyebilir miyiz? | Open Subtitles | سنرافقك في ما بعد هل يمكنك أن تنتظر حتى ذلك الوقت؟ |
Çok tatlısın, Max. Ama yogamı bitirene kadar beklemelisin. | Open Subtitles | هذا لطيف ماكس, لكن سيكون عليك أن تنتظر حتى أنتهي من ممارسة اليوغا |
Seni heyecanlandıran biriyle tanışana kadar beklemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تنتظر حتى تقابل واحدة يُثيرك |
Sadece üniversiteyi bitirene kadar beklemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى تُنهي الجامعة |
Oh, hayır Mr. Chew, hediyeni açmak için sabaha kadar beklemelisin. | Open Subtitles | أوه ، لا السيد (شوو) أنت يجب أن تنتظر حتى الصباح لفتح هديتك |
Sabaha kadar bekleyeceksin. Sonra da sırada beklemen lazım. | Open Subtitles | عليك أن تنتظر حتى الصباح وتقف بالطابور |
Kilitleme düğmesi kırılana kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى تنكسر قضبان القفل |
Bu sınıftan değilseniz, zil çalana kadar beklemeniz lazım. | Open Subtitles | إذا لم تكن في هذا الفصل, فعليك أن تنتظر حتى يدق الجرس |
Kışa kadar beklersiniz, tamirciler çaresiz kalır ve indirim alırsınız. | Open Subtitles | عليك أن تنتظر حتى الشتاء وقتها يكون رجال تصليح التكيف في حالة كآبة و وقتها تحصل على تخفيض في سعر التصليح -لهذا السبب سوف أذهب غدا لألقي نظرة على آلات إزالة الثلج |
Yarına kadar bekleyebilir, efendim? | Open Subtitles | ـ يُمكنك أن تنتظر حتى غد، سيدي |
Bitirene kadar bekleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هلّ بالإمكان أن تنتظر حتى انتهي؟ |