"أن دايفيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• David

David, bana söylemek üzere olduğu bir şeyden ötürü öldürüldü.
أن دايفيد قتل بسبب شئ كان على وشك إخبارى به

David, bana söylemek üzere olduğu bir şeyden ötürü öldürüldü.
..أن دايفيد قُتل بسبب أمر كان على وشك إخباري به

Sen otoriteleri suçlamaya halka David Gale'in iktidarda olanlardan daha zeki olduğunu kanıtlamaya o kadar heveslisin ki olan DeathWatch'a oluyor.
-يعني أن المراقب يعاني لأنه أنت متلهّف جدا إلى سلطة الإصبع للإثبات علنا أن دايفيد غايل أذكى بكثير من السلطات المفترضة

Biraz nüfuzumu kullandım yukarıdakilere David Rosen'ın çok zeki bir savcı yardımcısı ve elimdekilerin en iyisi olduğunu, ona ihtiyacım olduğunu ceza olayını geride bırakıp sıfırdan başlamaya hazır olduğunu geçmişi ve Olivia Pope'u artık saplantı yapmadığını söyledim.
أخبرت السلطات أن دايفيد روزن مساعد نائب عام بارع، الأفضل لدي، وأنني بحاجة إليه،

Teresa Dunn'a David'in kendisini dövdüğünü söylemesi için para mı verdin?
هل دفعت مالاً لتيريزا دان لكي تخبرني أن دايفيد ضربها؟

- David beni sevmiş olabilir, ama hayatımı Olivia kurtardı.
أعرف أن دايفيد يحبني، لكنني أدين لأوليفيا بحياتي.

David'in Columbia bölgesi başsavcısı olduğunu açıklamak benim için bir onurdur, ki umuyorum ki adalet için orada savaşmaya devam edecektir.
وبكل فخر أعلن الآن أن دايفيد سيكون المدعي العام الجديد في مقاطعة كولومبيا،

David Palmer'ın, ona söylemek üzere olduğu bir şeyden ötürü öldürüldüğünü düşünüyor.
تعتقد أن دايفيد بالمر قُتل بسبب شئ كان على وشك إخبارها به إنها تهلوس .

Bu da demek ki David Rosen daha fazla başsavcı olmayacak.
(مما يعني أن (دايفيد روزن لن يكون المدعي العام لوقت أطول

David Wong ve Astsubay Lynn birlikte çalışıyor olabilir.
من المحتمل أن (دايفيد وونغ) والضابط (لين) كانا يعملان معا.

Sana sordum, David'in babam olması ihtimali varsa söylemen için yalvardım.
أنا سألتكِ، أنا رجوتكِ كي تخبريني لو أن هناك أيّ احتمال أن (دايفيد) والدي

David'in neden suçlu olduğunu düşündük biliyor musun?
أتعرفين لمَ كنا نظن أن (دايفيد) كان مذنباً؟

Şimdi, savcılık David'in patronuna aşık olduğundan şüphelendiği için
الآن الإدعاء العام إتفقوا (أن (دايفيد) ذهب إلى شقة (تريشا

David oğlumun kolej parasını çaldığında kapıma gelip yalvaran Kate oldu.
عندما علمنا أن (دايفيد) سرق مدخرات جامعة ولديّ كانت (كيت) من أتت إلى هنا وطلبت منا مسامحتها

David her şeyini kaybetmenin eşiğindeyken bile 10 milyonluk sigorta poliçesinin aylık ödemesini sektirmiyormuş.
حتى مع أن (دايفيد) كان على وشك خسرانه لكل شيء كان لا يزال يدفع المال لبوليصة تأمين على الحياة تساوي 10 مليون دولار

Çocuklar üzgün ama gerçek şu ki David Kealoha karısının onu öldürmek istediğini bilmiyordu.
الأولاد منزعجون لكن الحقيقة هي أن (دايفيد كايلوها) لا يعرف أي شيء حول نية زوجته بقتله

Tüm pişmanlık ve üzüntümle sevgili dostum ve kurucumuz David Morgan'ın, kayıp olduğunu ve ölmüş olduğuna inandığımı bildirmek zorundayım.
.. بكل الحزن و الأسى .. يجب أن افيدكم أن (دايفيد مورجان) مؤسسنا و صديقي العزيز

Bizde bu suçu David'in işlediğine dair bir his oluşmuştu.
شعرنا أن (دايفيد) قام بهذه الجريمة.