ويكيبيديا

    "أن ذلك كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bunun
        
    • buydu
        
    ve bunun tartışılmaz bir doğruluk, hep doğru olduğunu sanırdım. TED و المفترض أن ذلك كان سطح حقيقي , دائما حقيقي
    İkiniz de bunun tehlikeli olduğunu biliyordunuz ama o gitmeliydi. Open Subtitles كلاكما عرفتما أن ذلك كان خطر لكنها اضطرت الى الرحيل.
    Ayrıca bunun korkunç bir hata olduğunu, ve pişmanlık duyduğunu da söyledi. Open Subtitles و قد أخبرنى أيضاً أن ذلك كان غلطة شنيعة غلطة يندم عليها
    Ama yapılması gereken en mâkul şey, buydu galiba, değil mi Yüzbaşım? Open Subtitles لكننى أظن أن ذلك كان الشيء اللائق فعله هه.. كابتن ؟
    Sanırım tek ortak yönümüz buydu, anlıyor musun? Open Subtitles أعتقد أن ذلك كان عنصر جذب إذا كنت تعرف ماذا أقصد
    Ama yapamadığı şey buydu. Open Subtitles الا أن ذلك كان الشئ الوحيد الذى لم يستطيع فعله
    O anda bunun önemli bir şeyin başlangıcı olduğunu anladım. Open Subtitles وفي ذلك الحين، عرفت أن ذلك كان بداية لشيء مهم
    Onlar bunun mümkün olmadığını söylemişlerdi, o günü asla unutamam. Open Subtitles قالوا أن ذلك كان مستحيلا هذا يوم لن أنساه أبدا
    O bunun mümkün olduğunu gösteriyorsa benim için de mümkündür. Open Subtitles اذا كان تبين أن ذلك كان من الممكن بالنسبة له،
    Yer fıstığı boyutunda beyinleriyle, bireyselliklerini koruyabiliyor, uzun vadeli bağlar kurabiliyorlar. bunun mümkün olduğunu bilmiyorduk. TED بواسطة أدمغة بحجم حبة الفول السوداني، هي تبقي على روابط فردية و طويلة المدى. لم نكن نعرف أن ذلك كان من الممكن حدوثة.
    bunun şansımızın yaver gittiğinden olduğunu düşünebilirsiniz, ama öyle değildi. TED وربما تظنون أن ذلك كان حظًا جيدًا، لكنه لم يكن كذلك.
    Bence Donald Trump'ın başkan olmasında bunun etkisi de çok büyük. TED أعتقد أن ذلك كان له تأثير هائل على دونالد ترامب ليصبح رئيسا.
    Tamam mı? Eğer size deseydim ki bir salgın önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek, eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız. TED صحيح؟ لو قلت لك أن هناك طاعون سيقوم بقتل 15 ألف أمريكي العام القادم، ستكون منزعجاً اذا لم تعرف أن ذلك كان الأنفلونزاء.
    Ama malum, bunun dini yaşamın bu kadar merkezinde olduğunu çoğunlukla bilmeyiz. TED لكن تعرف أنك لا تعلم هذا في كثير من الأوقات، أن ذلك كان مركزياً في الحياة الدينية.
    Dünya rekoru benimdi ve ben bunun geçerli olduğundan emin olmalıydım. TED فقد كنت قد إمتلكت الرقم العالمي وأردت أن أُكد أن ذلك كان شرعياً
    Seçim kampanyanızın ana unsuru buydu. Open Subtitles بما أن ذلك كان أساس حملتك الإنتخابية
    Anlıyorum. Tek yolu buydu. Open Subtitles أتفهم أن ذلك كان السبيل الوحيد
    Çok garip dediğinde Dr. Cottle'ın kastettiği de buydu. Open Subtitles ليس له فصيلة دم ذلك ما كان الدكتور (كوتل) يقصده عندما قال أن ذلك كان شيئاً غريباً
    Büyü yapamıyorum, sanıyorum amacın da buydu be oğlum baksana yemeğime koyduğun lobelya çiçeğinin kokusunu alıyorum. Open Subtitles وأعجز عن ممارسة أيّ سحر، لكنّي أفترض أن ذلك كان الغرض. بإمكاني أن أشم رائحة زهرة (اللوبليا) التي تدسها في طعامي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد