Mahkeme bu tanıması gerektiğini ki ilgi, ve biz inanıyoruz There çatışma. | Open Subtitles | هذا صراع بالإهتمامات و نحن نعتقد أن على المحكمة أن تلاحظ هذا |
Korkaklarla dolu bir gemide, biz kızların yaşadıklarımızdan ders almamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | في غواصة مليئة بالرجال المخيفين أعتقد أن على الفتاة أن تحمل سلاحاً |
Kulağa çılgınca geliyor, biliyorum ama sanki yollarımızın bir şekilde çakışması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعرفأننيأبدوغير منطقي،لكن .. أشعر أن على مساراتنا من المفترض أن تتقاطع بطريقة ما |
Dr. Halsey bize beyinlerimizin yeni bedenlerimizle nasıl çalışacağını yeniden öğrenmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | دكتور هلسي أخبرتنا أن على عقولنا أن تتدرب كيف تعمل في أجسادنا الجديدة |
Zenginlerin daha fazla vergi ödemeleri gerektiğini neden düşünüyorsunuz? | TED | إذن، لماذا تعتقد أن على الأغنياء دفع المزيد من الضرائب؟ |
Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur. | TED | نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة. |
İkisi, diğer kızlara içerideki iki kızın çığlık atmak yerine, deneyimin tadını çıkarmaları gerektiğini söylüyordu. | TED | قالا للفتيات الأخريات أن على الفتاتين الاستمتاع بالتجربة بدلاً من الصراخ. |
Size daha hızlı bir şeyler bulmam gerektiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخبرك أن على العثور على شئ أسرع |
Bana bırakmam gerektiğini söyleyip duruyorsun. Biliyorsun, bırakmalıydım. | Open Subtitles | ظللت تخبرنى أن على الإستقالة أنت تعرف ، ينبغى على ذلك |
Yani sen şimdi tüm sanatçıların on sekizinde sanatı bırakmaları gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا، هل تقول أن على جميع الفنانين التوقف عند بلوغهم 18 عاما؟ |
Özellikle benim keman programımın gitmesi gerektiğini mi söylediler? | Open Subtitles | قالو بالتحديد , أن على برنامج للكمان أن يتوقف ؟ |
Kimse sana bir insanı tümüyle sevmen gerektiğini söylemedi mi geçmişi de dahil? | Open Subtitles | ألم يقل أحدا أن على المرء محبة حبيبه بالكامل... بما في ذلك ماضيه؟ |
- Çünkü ben gerçekten ailelerin oturup konuşmaları gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم. أعتقد أن على الآباء الجلوس معا أسفل والعكس. |
Çok eskiden, benden daha zeki bir adamdan herkesin kendi sorunlarını çözmesi gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت منذ زمن طويل من رجل أذكى مني أن على المرء حل مشاكله بنفسه |
Londra'nın beni görmesi gerektiğini ve benim de orada görünmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول أن على لندن أن تشاهدني وعليّ أن أُشاهد هناك |
Bu teşkilatın işlemesi için, bir tür sivil denetim olması gerektiğini, Başkan'a anlattım. | Open Subtitles | لذا أخبرت الرئيس أن على هذا أن يعمل سوف يتعين عليهم أن يصبحوا جواسيس مدنيين |
Isıya maruz kaldığında görünmez mürekkep, herkesin acilen depoda buluşması gerektiğini belirtecek. | Open Subtitles | عندما توضع فوق مصدر حرارة، سيظهر الحبر الخفي أن على الجميع مقابلتي في المستودع حالاً. |
Birini çıkıp neler olduğuna bakması gerektiğini düşündüm! | Open Subtitles | اعتقدت أن على أحداً أن يخرج ويرى ما يحدث |
Sadece son toplantıda bir sorun olabileceğini ve hükümetin bununla ilgilenmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | فقط فى الاجتماع الأخير أشار إلى أنه قد تكون هناك مشكلة و أن على الحكومة أن تبحث فيها |
Her zaman ona kasten kaybetmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | كنت أظن أن على أن أتنازل وأدعه يكسب في كل مرة |