Ve gözlerimde yaşlarla buradaki herkesin, bizim bir kez daha güçlü bir ülke olma hakkımızı tanıdığını görüyorum. | Open Subtitles | و عيوني تملأها الدموع أرى أن كل شخص هنا قد أدرك حقنا لأن نصبح مره أخرى أمه قويه |
Bence, buradaki herkesin hafta sonundaki maçlarda madalya alma şansı var. | Open Subtitles | أعتقد أن كل شخص هنا لديه الفرصة للفوز بالميدالية الذهبية هذا الإسبوع |
- Lütfen, buradaki herkesin bu konu hakkında konuştuğunu söylemeyin. | Open Subtitles | لا تخبرنى أن كل شخص هنا يتحدث عن هذا |
buradaki herkesin bunu kazandığını söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن كل شخص هنا استحق مكانته |
Ben hariç buradaki herkesin bir tür sikik gündemi var ve... | Open Subtitles | الأمر يبدو كما لو أن كل شخص هنا لديه جدول أعمال لعين ماعدا أنا. و... |
Teknolojinin ne istediğini düşündüğümde aklıma - ki buna gerçekten inanıyorum - buradaki herkesin, herkesin bir görevi olduğu geliyor. Ve göreviniz hayatınızı görevinizin ne olduğunu keşfetmek için harcamanız. | TED | ولذا فعندما أفكر حول ماذا تريد التكنلوجيا، أعتقد أن لها علاقة مع حقيقة أن كل شخص هنا -- وأنا أؤمن بهذا حقاً -- لكل شخص هنا واجب. وواجبك هو أن تؤدي واجبك بإستكشاف مهمة حياتك. |
buradaki herkesin bir kez de olsa internetten TED Talks izlediğini varsayıyorum. | TED | أفترض أن كل شخص هنا قد شاهد محاضرة أو أكثر ل(تيد) على الإنترنت، أليس كذلك؟ |