Vali James Devlin hakkında bazı bilgilerin olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | فهِمتُ أن لديكَ بعضَ المعلومات بخصوص الحاكِم، جيمس ديفلين؟ |
Şimdi, Yüzbaşının el yazısının olduğu mektuplar olduğunu farz ediyorum. | Open Subtitles | الأن، أفترض أن لديكَ خطابات بخط يد النقيب. |
Sana büyük sıkıntı veren bir sırrın olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أن لديكَ سرّاً يسبب لك الكثير من المعاناة |
Bu konuda bir ilerleme kaydedeceğine inanıyorsan doktora benden daha fazla ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً، لو ظننت أن لديكَ فرصة فى هذا فأنتَ تحتاج لطبيب أكثر مني |
Başka işin yok mu... bir gün içinde yeterince dikkat çektim zaten. | Open Subtitles | أعتقد أن لديكَ أعمال آخري ؟ لقد أكتفيت من الزوار ليوماً واحد. |
Bu televizyonda mükemmel olur. Odanda bir uydu telefonu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | فهذا يصنع برنامجاً تلفازيّاً مثاليّاً، أعلم أن لديكَ هاتفاً فضائيّاً مُخبّئاً في غُرفتكَ. |
Sahte nikâhınızda nedime olmama rağmen kardeşin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا وصيفه الشرف بزواجك المزيف ولم أكن أعرف أن لديكَ أخ |
Başlama hemen. Kamu hizmeti olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لا تبدأ، لقد كنت تعلم أن لديكَ خدمة المجتمع |
Bu cuma bir yıllık mezun toplantı balosu olduğunu gördüm de. Gidecek misin? | Open Subtitles | إذن رأيتُ، أن لديكَ حفل راقص الجمعة القادمة، أستذهب؟ |
Şirketi devralma teşebbüsünü engellemek için bir stratejiniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن لديكَ إستراتيجية لـ هزيمة محاولة الإستيلاء |
Bu kadar kuzeyde vahşi köpekler olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدرك أن لديكَ كلاب برية في أقصى الشمال. |
Şüphelerin olduğunu biliyorum ama hemen gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | أعلم أن لديكَ شكوك، لكن ذلك لن يحدث غدا. |
Ailen senin kötü bir mide mi ne öyle bir şeyin olduğunu söylememişler miydi? | Open Subtitles | ألم يقولوا والديكَ أن لديكَ معدة ضعيفة أو ما شابه؟ |
Şimdi kaybedecek bir şeyin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ،الآن بما أنني أعرف أن لديكَ شيءٌ قد تخسره |
Pete düşünceli olduğunu ve riske giren biri olduğunu bilirim. | Open Subtitles | بيت) ، أعلم أن لديكَ الأفكار) و أنكَ شخص مجازف |
Açıkça görülüyor ki, aranızda bir şey var ve ben buna saygı duymalıyım. | Open Subtitles | من الواضح أن لديكَ علاقة جدية ، ويجب أن أحترمَ ذلك |
Asla.İstediğin kadar çok zengin bir şair veya başka birşey olsanda bu değişmeyecek | Open Subtitles | أبداً من الواضح أن لديكَ حياة داخلية غنية ، من قصائد وخلافه |