Etkilendim. Otoriteyle ilgili bir sorunun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن لديك مشكلة مع السلطات وخصوصاً مع الشرطة |
Ama bir sorunun olduğunu düşünüyorum. İkimiz de böyle düşünüyoruz. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن لديك مشكلة, كلانا يعتقد ذلك |
Bir sürü kadın kaldırıyorsun. Kadın tavlamakla bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | عندك الكثير من النساء لا أعتقد أن لديك مشكلة في الحصول على النساء ابدا |
Phillip dedi ki bir sorun yüzünden yardıma ihtiyacın varmış. | Open Subtitles | فيليب أخبرني أن لديك مشكلة تحتاج إلى المساعدة فيها. |
Phillip dedi ki bir sorun yüzünden yardıma ihtiyacın varmış. | Open Subtitles | فيليب أخبرني أن لديك مشكلة تحتاج إلى المساعدة فيها. |
Bir bebek sorunun var biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أن لديك مشكلة مع الأطفال صحيح؟ |
Bilmiyorum. Ama problemin olduğunu ispatlamak için çok azimli görünüyordu. | Open Subtitles | لا أعلم، ولكنها كانت عازمة جداً على أن تثبت أن لديك مشكلة. |
- Sıra dışı bir sorunun olduğunu duydum. - Şu konuşana bak hele. | Open Subtitles | سمعتُ أن لديك مشكلة غير عادية - يجب أن تتحدث - |
Merhaba, ben Abe. Marie bir sorunun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مرحباً، أنا "آبى" "مارى" قالت أن لديك مشكلة |
Kendi kendine bir sorunun olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | عليك أن نعترف أن لديك مشكلة. |
bir sorunun olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن لديك مشكلة |
Ama çok ciddi bir sorunun var. | Open Subtitles | ولكن يبدوا أن لديك مشكلة حقيقية |
Biz siyahlarla bir sorunun var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن لديك مشكلة معنا نحن السود |
Kumar problemin olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أن لديك مشكلة مع القمار |
Annem sigara problemin olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمي قالت أن لديك مشكلة شرب. |